12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Türk sinemasının ünlü oyuncularından Fikret Hakan 83 yaşında hayatını kaybetti.
Yeşilçam’ın önemli jönlerinden biri olan Fikret Hakan, bir süredir akciğer kanseri tedavisi gördüğü Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Asıl adı Bumin Gaffar Çıtanak olan 83 yaşındaki sanatçının cenazesinin ne zaman toprağa verileceği henüz netleşmedi.
FİKRET HAKAN KİMDİR?
Gerçek adı Bumin Gaffar Çıtanak olan Fikret Hakan, 23 Nisan 1934 tarihinde Balıkesir’de doğdu. Fikret Hakan’ın annesi başhemşire, babası edebiyat öğretmeniydi.
Fikret Hakan’ın babası Gaffar Bey, Balıkesirden İstanbul’daki Galatasaray Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atanınca, başhemşire annesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Bumin (Fikret Hakan), lisede okurken gazeteciliğe heves saldı.
Bumin’in Abdi İpekçi, Halit Kıvanç gibi sonra çalıştığı, Mithat Perin’in sahibi olduğu, İstanbul Ekspres Gazetesi’nde röportajları, öyküleri yayımlanıyordu. Gazeteden aldığı Öykü başına bir liralar, onu büsbütün okuldan uzaklaştırdı ve 16 yaşındayken Taksim Lisesi birinci sınıfından ayrıldı. Aynı yıl 1950 yılında ‘Üç Güvercin’ adlı operetinde palyaço rolüyle ‘Ses Tiyatrosu’nda tiyatro sahnelerine ilk adımını attı. Bu arada adını değiştirip Fikret Hakan yaptı ve ardından da Leblebici Horhor ve Afrodit’te rol aldı.
Ses tiyatrosu, çığır sahne, cep tiyatrosu, küçük sahne, Oraloğlu Saat 6 Tiyatrosu, kurucusu olduğu Sahne 8 ve Fikret Hakan Tiyatrosu gibi tiyatrolarda 1980’lerin sonuna kadar sahneye çıktı.
1953 yılında ‘Köprüaltı Çocukları’ adlı filmle sinemaya geçiş yaptı. Ardından ise “Beyaz Mendil”, “Gelinin Muradı”, “Dokuz Dağın Efesi” ve “Üç Arkadaş” filmleri geldi. 1960’larda “Yılanların Öcü”, “Karanlıkta Uyananlar” gibi sosyal ağırlıklı filmleriyle ününe ün kattı.
1958 de askere giden Hakan, 1960’da askerden döndüğünde kendini farklı bir sinemanın içinde buldu. “İlk yıl 15 film derken yılda 20 filme çıktı. Değil yazmak uyumaya bile zaman bulamıyordum.” diye özetliyordu o yılları.
204 film ve 28 dizide oynadı, 1970’li yıllarda senarist, yönetmen ve yapımcı olarak çalıştı. ‘Üç Arkadaş’ 1958 ve ‘Keşanlı Ali Destanı’yla 1964 da herkes tarafından tanındı.
1970 de ‘Paralı Askerler’ filmi çekilirken Hollywood’dan aldığı teklifi yeterli İngilizcesi olmadığından değerlendiremeyerek Türkiye’ye döndü. Paralı askerler (You can’t win ’em all) filmi 1970 yılında, dev bir bütçeyle İstanbul, İzmir, Nevşehir yörelerinde çekildi. Sansür kurulu tarafından didik didik edilen film çekim sonrası sansürün gazabına uğrayarak Türkiye’de gösterimi yasaklandı. Başrollerde Tony Curtis, Charles Bronson, Fikret Hakan, Salih Güney yer alıyordu.
SEKS FURYASINDAN KAÇMAK İÇİN EVİNİ SATTI
Fikret Hakan 1975’lerde Yeşilçam’da başlayan seks furyasından kaçmak için 1977’de Valikonağı’ndaki dairesini satıp Marmaris’e yerleşti. 1980’e kadar teknecilikle geçimini sağladı, o dönem bitince de sinemaya döndü.
1998 yılında ise Kültür Bakanlığı tarafından Devlet Sanatçısı unvanı verildi.
Sanatçının, “Tellak Ali” (1953) ve “Hamal’ın Uşakları” (1997) isimli öykü kitaplarının yanı sıra “İnce Müzikli Otobüsler” ve “İmbikçi Duvar” ismini verdiği iki şiir kitabı da bulunuyor.
Hakan, Ediz Hun, Göksel Arsoy, Cüneyt Arkın, Kartal Tibet ve İzzet Günay ile birlikte Türk sinemasının altı jönünden biri olarak değerlendiriliyordu. Bunlar hakkında bir de kitap hazırlandı.
Kitapta en ilgi çekici bölüm ise Fikret Hakan’ın itirafları: “Çolpan İlhan’la nişanlıydık. Askere giderken, Baylan Pastanesi’nin önünde Çolpan’ı, Sadri Alışık’a emanet ettim. Sivas’ta askerliğimi yaparken, Çolpan’dan mektup geldi. Mektupta ‘Biz Sadri’yle evleniyoruz’ yazılıydı. Çok şaşırdım. Büyük bir acı hissettim. Çolpan’la güzel şeyler yaşamıştık. Ardından da birçok filmde oynadık. Asla da bir gün ‘Neden?’ diye sormadım. Hiç bir şey olmamış gibi davrandık. Birbirlerini gerçekten sevmişler demek ki bu evlilik Sadri ölünceye kadar devam etti.”
Fikret Hakan, 1971’de evlenip 1 ay sonra boşandığı Hümeyra ile yaşadığı olaylı aşk ve evlilik hakkında pişmanlığını şöyle dile getirmişti:
“Hümeyra ile öyle tutkulu bir aşk yaşamıştık ki bir daha da öyle tutkulu bir şey yaşamadım. O büyük aşkta kıskançlıktan katil bile olabilirdim. Bu nedenle Hümeyra’ya şiddet uyguladım. Attığım o yumruğu ben de unutamadım, o da unutmadı. 37 yıldır bunun pişmanlığını yaşıyorum. Hatalıydım. Hatasız kul olmuyor.
Hümeyra güzel bir kadın değildi. Ama güzelliğin çok ötesindeydi. Karizmatikti, beni çok derinden etkiledi. Şimdi havaya girecek. Yine asılıyor mu diye düşünecek. Bana hala kızgın olduğunu biliyorum. Öfke duyduğunu biliyorum… Hümeyra hala çok güzel.”
Evlilikleri :
Lale Sarı (1961-1963)
Semiramis Pekkan (1963-1963).
Hümeyra (1971-1971)
Neşecan Paşmak (?-?) Elif adında bir kızları oldu
Fatma Zeynep Mirgün (1989-1991)
1970’li yıllarda sinema sanatçılarının arasında moda olan plak yapma modasına Fikret Hakan da uydu ve birkaç 45’lik plak da o doldurdu Bu plaklar şunlardır:
1972 – Cemo / Dedikleri Gerçek İmiş
1974 – Dostun Gülü / Löberde
1975 – Aşk Uğultusu / Sancı
Ödülleri :
1965 – Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, Keşanlı Ali Destanı
1968 – Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, Ölüm Tarlası
1965 – İzmir Enternasyonal Fuarı 1. Film Şenliği, Keşanlı Ali Destanı, En İyi Erkek Oyuncu
1971 – Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu, Hasret
1993 – 30. Antalya Film Şenliği, Yalancı (TV), En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
1997 – 34. Antalya Film Şenliği, Yalancı (TV), Yaşam Boyu Onur Ödülü
2009 – Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden fahri doktorluk unvanı aldı
2012 – Engelsiz Yaşam Vakfı, Yaşam Boyu Meslek ve Onur Ödülü
Rol Aldığı Tiyatro Oyunları:
Zorba : Nikos Kazancakis
1967 – Durand Bulvarı (Armand Salcrou) – Ankara Sanat Tiyatrosu
Hep Cocuk Kalacağız : Çığır Sahne