12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Türkiye, 2018 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri I Grubu’ndaki ilk maçında deplasmanda Hırvatistan ile 1-1 berabere kaldı. İşte spor yazarlarının Hırvatistan – Türkiye maçı ile ilgili yorumları…
RIDVAN DİLMEN: Bundan daha iyisi olmaz
80’lerde Ümit Milli Takım’da iki tane yaşı yüksek oyuncu oynatabiliyordunuz, iki ekstra kontenjanınız vardı. Hatta benim oynadığım bir takımda kulakları çınlasın Raşit (Çetiner) abiyle Necdet (Ergün) abi oynamıştı. Dünkü maçta ise çocukların Mehmet (Topal) abileri vardı. Ümit Milli Takım kontenjanını o doldurdu. Rakip Hırvatistan hem birbirlerine çok alışık bir takım, hem de baya iyi oyunculardan kurulu bir ekip. Tek avantajımız maçın seyircisiz oynanmasıydı ki Hırvatlar Avrupa’nın en etkili taraftarına sahip.
Nasıl puan veya puanlar alabiliriz? Soru net… Kolektif oyun beklemek zor, genç ve yeni bir takımız. Hakan Çalhanoğlu’yla frikik golü atabiliriz, Emre’nin oyunun belli bölümlerinde Messi’vari dalışlarıyla gol bulabiliriz. Başka da bir şansımız yok gibi gözüküyordu maçtan önce, ki öyle de oldu. Nasıl yemeyiz? Bir, çok mücadele edeceğiz. İki, çok gömülmeyeceğiz. Üç, kalecimiz de iyi oynayacak. Dört, rakip de beceriksiz olacak. Bunların hepsi gerçekleşti. İlk yarıda üç, ikinci yarıda dört pozisyon verdik. Kendi adımıza da gol dışında iki pozisyona girebildik. Zaten iki takım arasındaki böyle bir kalite ve tecrübe farkında Zagreb’e gidip kafa kafaya oynayarak hücum yapıp rakibi yenme imkanımız yoktu. Ancak bu saydıklarım olursa puan alacaktık, puanı da aldık. İki yıldır sürekli kendini geliştiren ve her geçen gün daha iyi oynayan, bu sezona da iyi giren Volkan Babacan’ın üç dört kritik kurtarışı vardı. Merkez stoperler, iyi forvetlere karşı maksimumunu oynamaya çalıştı. Dolayısıyla bu deplasmanda rakibi yerle bir edip yenme şansımızın olmadığı bir ortamda bölüm bölüm, pas trafiğinde çok ezilmeden, yüzdemizi çok düşürmeden, maksimumumuzu başararak dönüyoruz.
Ben bu grupta barajın düşük olacağını düşünüyorum. Moralli başlamamız bu kadar moralsiz bir ortamda çok iyi… Ben Terim’in de yaşanan bu krizi yılların verdiği tecrübeyle çözeceğini, çözmesi gerektiğini düşünüyorum. Dışarıda kalan oyuncularımızın da takıma katılacağını düşünüyorum ki katılmalılar da… En zor deplasmandan alınan puan bizi turnuvanın sonuna kadar diri tutar ama bu kadroyla değil… Muhakkak dışarıda kalan oyuncularımızın dönmesi lazım.