12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Avrupa Birliği Bakanı Çelik, AB’nin söz verdiği 3 milyar avro içinde 106 milyon avronun çok fazla olmadığını, Türkiye’nin 20 milyar dolarlık harcamasının yanında ise “hiçbir şey” olmadığını kaydetti.
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AB Komisyonu’nu Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’ı, Türkiye’ye basın üzerinden mesajlar göndermeyi bırakıp, tarafların ortak gündemine odaklanmaya çağırdı.
Çelik, Twitter hesabı üzerinden paylaştığı mesajında, Hahn’ın Almanya’nın Handelsblatt gazetesine yaptığı açıklamaya ilişkin, “Kimse Avrupa’nın geleceğine giden yolda aynı gemide olduğumuzu unutmamalı.” dedi.
Türkiye’nin kendi ulusal bütçesinden mülteciler için 20 milyar dolardan fazla harcama yaptığının altını çizen Çelik, AB’nin ise 29 Kasım 2015’ten bu yana sadece 106 milyon avro harcadığına dikkati çekti.
Çelik, AB’nin söz verdiği 3 milyar avro içinde 106 milyon avronun çok fazla olmadığını, Türkiye’nin 20 milyar dolarlık harcamasının yanında ise “hiçbir şey” olmadığını kaydetti.
Çelik, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu para mültecilere gidiyor, Türkiye’ye değil. Türkiye satın alınamaz. Türkiye’ye basın üzerinden mesajlar göndermeyi bırakıp, asıl müşterek fiili ajandamıza odaklanmanızı öneririm: değerler, vize ve göç gibi.”
Türkiye’yle konuşurken Avrupa’nın değerlerine dayalı bir dil kullanılması gerektiğini belirten Çelik, Türkiye’yle bunun dışındaki bir tarzda konuşmanın doğru olmadığı şeklindeki görüşünü paylaştı.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik, “Türkiye’ye basın üzerinden mesajlar göndermeyi bırakıp, asıl müşterek fiili ajandamıza odaklanmanızı öneririm: değerler, vize ve göç gibi.” ifadelerini kullandı.
Hahn, Handelsblatt gazetesine Geri Kabul Anlaşması’yla vize serbestisini ayrı değerlendirmek gerektiğini ve Türkiye’nin AB’nin mülteciler için sağladığı mali kaynaktan vazgeçmek istemeyeceğini söylemişti.
A HABER