Trump, 8 Kasım’daki zaferini tescil ettirmek için yeter sayı olan 270 delegenin oyunu aldı.

Bu gelişme üzerine resmi Twitter hesabından bir açıklama yayınlayan Trump, “ülkeyi birleştirmek ve tüm Amerikalıların başkanı olmak için çok çalışma” sözü verdi.

Sonuç, 6 Ocak’ta Kongre’de yapılacak özel oturumda resmen açıklanacak.

Binlerce Trump karşıtı protestocu, ülke genelindeki eyalet meclislerinin önünde toplanıp, Cumhuriyetçi delegelere Trump’ı seçmemeleri çağrısında bulunmuştu.

Normal şartlarda altında bir formaliteden ibaret olan Seçiciler Kurulu kararı, son seçimde Trump’ın Beyaz Saray’a çıkarılmaması için son hamle olarak görülüyordu.

TRUMP BAŞKAN SEÇİLMİŞTİ FAKAT…

Trump, 8 Kasım’da halkın oylarıyla 45’inci ABD Başkanı seçilmişti. Ancak ABD Başkanı halkın doğrudan oylarıyla belirlenmiyor. Amerikalılar, ABD Başkanı’nı belirleyecek olan ve ‘Seçiciler Kurulu’ olarak anılan bir heyetin üyelerini seçiyor. Bu kurulun, eyaletlerden Senato ve Temsilciler Meclisi’ne gönderilen üye sayısı kadar delegesi bulunuyor.

Örneğin; California eyaleti 55 delegeyle temsil ediliyor. Eyaletlerde halkın oylarının çoğunu kazanan aday, o eyaletteki delegelerinin hepsine sahip oluyor. Sonuçta da 538 üyeden oluşan bu kurul, seçimlerden sonra toplanıp, Başkan ve Başkan Yardımcısı’nı belirliyor.

Venezuela’da kritik gün!

Normal şartlarda halkın seçtiği bu temsilciler, ekseriyetle Cumhuriyetçi ise Cumhuriyetçilerin adayına, Demokrat ise Demokratların adayına oy veriyor. Fakat 8 Kasım’daki seçimlerde birçok Cumhuriyetçi Trump’ın adaylığına karşı çıkmıştı. Hatta seçimlerden sonra bazı kurul üyeleri Trump’a oy vermeyeceğini açıklamıştı.

SEÇİMLERE HACK SKANDALI DAMGA VURDU

Washington Post (WP) gazetesinin CIA’in gizli bir değerlendirmesine dayanarak geçen günlerde yayınladığı haberde, Rusya’nın Cumhuriyetçi Donald Trump’ın kazanması için seçimlere müdahale ettiği öne sürülmüştü.

New York Times (NYT) gazetesinde yayınlanan bir haberde de istihbarat servislerinin siber saldırılarda Rusya parmağı bulunduğundan emin olduğu belirtilmişti.

Bu gelişmeler ışığında yapılan bir kamuoyu yoklamasında, ABD’li seçmenlerin çoğunluğu, Seçiciler Kurulu toplantısının daha sonraki bir tarihe bırakılmasından yana olduğunu belirtmişti. Amerikalılar, 8 Kasım’da yapılan seçimlerden önce patlak veren hack skandalında, Rusya’nın rolü aydınlatılıncaya kadar ABD Başkanı’nı belirleyecek toplantıların yapılmaması gerektiğini düşünüyordu.