12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Kamu Hastaneleri Birliği Başkanı Alper Cihan, “Çatışma alanında bulunan ya da yüksek güvenlik gerektiren bölgelerde bulunan G4 ve G5 diye sınıflandırılan hastane ve merkezlerde, silahlı asker güvenliği istiyoruz. Bu konuda askeri yetkililerle mutabakata vardık” dedi
Türk Silahlı Kuvvetlerinden devralınan Diyarbakır ve Şırnak gibi terör olaylarının yaşandığı yüksek riskli bölgelerdeki hastanelerin güvenliği, askerler tarafından sağlanacak.
Bu kapsamda doğrudan çatışma bölgesindekilerin G5, çatışmalara yakın konumda bulunanların G4 olarak sınıflandırıldığı hastanelerin korumasının asker tarafından yapılması mutabakat altına alındı.
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Alper Cihan, yaptığı açıklamada, askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığına devri sonrasında, söz konusu hastanelerin işleyiş esaslarında değişikliğe gidilmediğini, sadece hastanenin bağlı olduğu üst kimliğin değiştiğini söyledi.
Tüm dünyada askeri hastanelerinin işleyişiyle ilgili sorun olduğunu, bunun Türkiye’ye özgü durum olmadığını söyleyen Cihan, “Biz, biraz ani karşılaştık ve değişikliğe gittik.” dedi. Geçmişte tüm dünyada tıbbi açıdan ileri teknolojinin askeri hastanelerde bulunduğunu, ancak zamanla aynı imkanların sivil hastanelerce de temin edilebildiğini anlatan Cihan, şunları kaydetti:
“ABD, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde de askeri sistem, geçmiş yıllarda teknoloji ve yatırıma daha önce sahip oluyordu. Son 50 yıldır teknoloji yaygınlaştı ve sivilde de sağlık hizmeti veren hastaneler, buna sahip oldu. Böylece askeri sağlık sitemi, dünyada önceki sınırsız kaynak üstünlüğünü kaybetti. Yaklaşık 20 yıl önce İngiltere, askeri hastanelerini Sağlık Bakanlığına devretti, Fransa birçoğunu devretti, ABD ise son 10 yıl içinde yaklaşık 70 askeri hastaneyi kapattı ya da sağlık sistemine devretti.”
Türkiye’de de özellikle son 15 yıldır yürütülen Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sivil sağlık sisteminin de yüksek teknolojik imkanlara erişebildiğini belirten Cihan, “Hatta askeri hastanelerde olmayan cihazlar, sivillere hizmet veren hastanelerde mevcut durumda. Şu anda dünyada askeri sağlık sisteminin sivil sağlık sistemiyle birleşmesi yaşanıyor.
Son yıllarda ülkemizde zaten sivil ve asker organize çalışıyordu. Bu kapsamda, ortak protokoller mevcuttu, mal ve malzeme değişimi yapılıyor, gereklilik halinde personel sağlanabiliyor, strateji işbirliği yapılıyordu. Şu anda da askeri sağlık sistemi hala mevcut ve aynı şekilde yürütülüyor.” diye konuştu.
“TÜRKİYE’YNİN ASKERİ HİZMETİ SÜRDÜRMESİ ZORUNLU”
Cihan, 6 Ekim 2016’da “şehit yakınları ve gazilere poliklinik hizmetlerinde öncelik sağlanmasına yönelik gerekli hassasiyetin gösterilmesi ve taleplerinin hiçbir aksaklığa mahal vermeden karşılanması hususunda” talimat verildiğini vurgulayarak, 15 Temmuz darbe girişiminde yaralanan şehit yakınları ve gazilerin, tüm sağlık tesislerinde tek kişilik odalarda, VIP sağlık hizmeti almaları yönünde talimat verildiğini kaydetti.
Türkiye’nin hem siyasi hem coğrafik açıdan silahlı mücadelenin içinde yer aldığının ya da komşu ülkelerdeki gelişmelerden etkilendiğinin altını çizen Cihan, “Türkiye’nin askeri sağlık hizmetini sürdürmesi zorunlu. Sahip olduğumuz yaklaşık 900 hastane var ama bunların hepsi aynı hizmetleri sunmuyor, bazıları branş hastaneleri. Askeri hastaneler bünyemize katılınca, bunların askeri sağlık rollerini ön plana çıkarttık. Dolayısıyla, bu hastaneler yine asker öncelikli olacak. İlgili kanun hükmünde kararname de böyle çıktı.” ifadelerini kullandı.
Alper Cihan, Milli Savunma Bakanlığı ve askeri yetkililerle yapılan görüşmeler sonucunda, devri gerçekleştirilen askeri hastanelerin yönetimine ilişkin usul ve esasların belirlendiğini anlatarak, bunun imza altına alınacağını söyledi.
Bu kapsamda söz konusu hastanelerde kesinlikle askeri sağlık hizmetine son verilmeyeceğini vurgulayan Cihan, şunları kaydetti:
“Savaş durumu dışında hastane kapasitesinin yüzde 50 oranında kullanımı sağlanacak ama bunun üstüne çıkılmayacak. Öncelik, her zaman asker ve asker yakınları için olacak. Askeri sağlık hizmetleri, heyet ve rapor işlemleri değişmeyecek. Asker yakınlarına, gazilere, üst rütbelere verilen poliklinik hizmetlerinde değişiklik olmayacak. Devirden sonra da askeri hastanelerin kapasitesi yüzde 50’nin üzerine çıkmadı. Her koşulda asker ve asker yakınlarının tedavi olabilmesi için yüzde 50’lik kontenjan boş bırakıldı.”
“ASKER KORUMASI YAPILMAK ZORUNDA”
Sağlık Bakanlığı ve askeri yetkililerle yapılan görüşmelerde, terör riski taşıyan bölgedeki askeri hastanelerin güvenliği konusunun da ele alındığını aktaran Cihan, “Hastanelerden asker korumaların çekilmemesini istedik, askeri irtibat ofislerinin kapatılmamasını talep ettik.” dedi.
Mutabakat ile hangi sağlık merkezine nasıl güvenlik sağlanması gerektiğinin belirlendiğini dile getiren Cihan, “Buna göre, çatışma alanında bulunan ya da yüksek güvenlik gerektiren bölgelerde bulunan G4 ve G5 diye sınıflandıralan hastane ve merkezlerde, silahlı asker güvenliği istiyoruz. Bu konuda askeri yetkililerle mutabakata vardık. Örneğin, Diyarbakır’daki hastane G4 sınıflamasındadır, çünkü sürekli tehdit vardır. Şırnak ise G4 yakınlarında çatışma bulunan yerdir. Bu nedenle, buralarda mecburen asker koruması yapılmak zorundadır. Bu hastanelerin güvenliği, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından sağlanacaktır.” diye konuştu.
Öte yandan, mutabakat çerçevesinde, hastane ve merkezlerin üstlenecekleri rollerin de belirlendiğini anlatan Cihan, devralınan hastanelerde Genelkurmay Başkanlığı iletişim ofislerinin bulunacağını bildirdi.
“YİNE ASKERİ PERSONEL ORADA HİZMET VERECEK”
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Cihan, yapılan mutabakatla, bazı sağlık hizmeti verilen yerlerde de yine askerin hizmet vermeye devam edeceğinin altını çizdi.
Bu hizmetin verileceği yerlerden birinin Bilkent Gazi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi olduğunu kaydeden Cihan, “Çünkü, buradaki gaziler, Silahlı Kuvvetlerin onlara gösterdiği ilgiyle yaşıyor, motive oluyor. Sivil ne kadar bakarsa baksın, o aidiyeti hissedemiyorlar. Şimdi, yine askeri personel orada hizmet verecek.” dedi.
“MUAYENE VE AMELİYAT SAYISI ARTTI”
Devralınan askeri hastanelerdeki hizmetler hakkında da bilgi veren Cihan, sivil kapasitenin artmasıyla birlikte muayene ve ameliyat sayılarında da ciddi artış olduğunu söyledi.
Cihan, “Günlük muayene sayısı ortalama 11 binden 16 bin 610’a yükseldi. Acil muayene sayısı bin 100’den bin 600’e, yatak doluluk oranı yüzde 29’dan yüzde 32’ye, günlük ameliyat sayısı 167’den 279’a ve günlük ameliyat masası başına düşen ameliyat sayısı da 1’den 2’ye yükselmiştir.” diye konuştu.
Devirden sonra askeri hastanelerden yaklaşık 30 kişinin ayrıldığına dikkati çeken Cihan, bu kişilerin çoğunun dışarıda muayenehanesi olduğunu ya da emekliliklerinin geldiğini kaydetti.
HABERTÜRK