12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiği liderler zirvesine HDP’nin çağrılmamasının gerekçesi; sivil toplum örgütlerinin TBMM’yi ziyareti sırasında HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in hükümeti ve Cumhurbaşkanı’nı eleştirmesi ve konuşmasında “Sayın Öcalan” ifadesini kullanması olarak gösterilmişti.
Cumhuriyet’e açıklama yapan Önder, “Orada darbelerin kendisini kurumsallaştırması ve bir darbe mekaniği olarak kendini yeniden var etmesinin önüne nasıl geçilebileceğini anlatan bir konuşma yaptım” diye konuştu.
Darbe mekaniği düşüncesini ilk kayda geçiren ve bu tehlikeye en çok dikkat çeken kişinin Öcalan olduğunu kaydeden Önder, Türkiye’de darbe mekaniğinin kendini hep çatışma koşullarıyla var edebildiğini kaydederek, şunları söyledi:
“Eğer bir demokrasi şuuru ve anti darbe bilinci olmuş olsaydı; 12 Eylül ve 28 Şubat’ta halkın nezdinde darbeyi meşru gösterecek yaklaşımlar hatırlanırdı. Neydi bunlar? Darbenin en yetkili generallerinden biri, ‘Tamam çatışmalar, ölümler oluyordu; ama biz şartların daha olgunlaşmasını bekledik’ diye demeç vermişti. 28 Şubat’ta din adına, İslam adına piyasaya sürülen provokatörleri ve yapılan işleri saymaya kalksak zaman yetmez. Bugün yapılan neydi? Kürt illerinde muazzam bir çatışma yükseltmesi oldu. Darbeye karşı demokrasiyi güçlendireceksek demokrasi ve insan haklarının güçlendirilmelidir.