12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Eve Harrington (Anne Baxter) Perde Açılıyor 1950 Eve Harrington herkesin sevdiği yeni yetme, hevesli bir oyuncu adayıdır. Saf ve masum haliyle ünlü yıldız Margo Channing’in kalbini kazanmakta zorlanmaz… Oysa dış görünümü, asıl amacına ulaşmak için…
Eve Harrington (Anne Baxter) Perde Açılıyor 1950 Eve Harrington herkesin sevdiği yeni yetme, hevesli bir oyuncu adayıdır. Saf ve masum haliyle ünlü yıldız Margo Channing’in kalbini kazanmakta zorlanmaz… Oysa dış görünümü, asıl amacına ulaşmak için sadece bir araçtır. Her şey bittiğinde ve Eve yıldız olduğunda, en başından beri yürüttüğü o sinsi plan açığa çıkar. Yalan ve ihanetle dolu bir yoldur bu… Eve’in kötülüğü insanları hiç sevmemesinden, şöhret ve parayı her tür ahlaki değerin üstüne koymasından kaynaklanır.
Bonnie Parker (Faye Dunaway) Bonnie and Clyde 1967 1930’larda ABD’de yaşanan gerçek bir olaydan yola çıkan filmde Bonnie, Clyde ile karşılaştığında evde canı sıkılan, kendine eğlence arayan çılgın bir kızdır. Onu cezbeden, Clyde’ın bir suçlu olmasıdır… Kısa sürede kötülük konusunda birbirlerini cesaretlendiren bir ekip olurlar. Büyük Bunalım döneminde ABD’nin iç bölgelerinde birçok soygun gerçekleştirip cinayet işlerler. Clyde erkekliğini kanıtlamak için daha çok suç işlerken, Bonnie de ondan geri kalmaz.
Hemşire Ratched (Louise Fletcher) Guguk Kuşu 1975Zarif görünüşüne sakın aldanmayın! Kendisi sinema tarihinin gördüğü en asap bozucu karakterlerden biridir. Güzel yüzünün altında otoritenin, katı kuralların ve baskının çirkinliğini saklar. Özgürlüğe, yaratıcılığa ve yeniliğe düşmandır. Sorumluluğu altındaki psikiyatri hastalarını zorbalıkla yönetir, hepsini çileden çıkarır… Merhametsizliği ve serinkanlı insafsızlığının altında sadece sevgisizliğin değil faşizmin ruhunu da hissederiz.
Catherine Tramell (Sharon Stone) Temel İçgüdü 1992Biseksüel yazar Catherine Tramell 1990’lı yılların en ünlü film karakterlerinden biridir. Bir cinayet şüphelisi olsa da kendine güveni, cesareti ve soğukkanlılığı şaşırtıcıdır. Kötülüğün çekiciliğinden ziyade kötülüğün zekâ ve güzellikle nereye varabileceğini gösterir. Sinema tarihinin en ilham verici kötü kadınlarından olan Trammel’in sorgu sırasında dedektiflerin karşısında bacak bacak üstüne attığı sahne en az film kadar ünlüdür.
Catwoman (Michelle Pfeiffer) Batman Dönüyor 1992Belki de listemizin en temiz kalpli kötü kadını… Ölümün kıyısından dönen Selina Kyle, yaşadığı travma nedeniyle aynı bedende farklı kişilikleri yaşamaya başlar; kedi kadına dönüşür. Siyah deri giysileri, kırbacı ve çevikliğiyle eski patronundan intikam almak için harekete geçer. Penguen’le birlikte Batman’in karşısına geçse de, seyirci onu sever; iyilerin safına döneceğini düşünür. Michelle Pfeiffer’in miyavladığı ve Batman’i bir kedi gibi yaladığı sahneler unutulmazdır.
Mallory Knox (Juliette Lewis) Katil Doğanlar 1994Senaryosuna Quentin Tarantino’nun da katkıda bulunduğu film, zevk için insan öldüren iki psikopat seri katilin, Mickey (Woody Harrelson) ile Mallory’nin öyküsünü anlatır. Peşlerinde problemli bir polis ile sansasyon peşinde bir gazeteci de vardır. Mickey soğukkanlı bir katildir. Mallory ise geçirdiği öfke nöbetleri sırasında kendini adeta kaybeder. Deliliği ürperticidir… Şiddete yaklaşımı nedeniyle gösterime girdiği yılın en tartışmalı filmlerinden biriydi.
Asami Yamazaki (Eihi Shiina) Ölüm Provası 1999Bir film yapımcısı deneme çekimleriyle kendine yeni bir eş ararken Asami’yle tanışır. İlişkileri iyi başlar ama Asami göründüğünden farklıdır. Kötülüğü geçmişte yaşadığı acılardan gelir. Erkeklerden nefret etmesi ya da kendisine ihanet eden erkekleri cezalandırmak istemesi şüphesiz çok şaşırtıcı değildir… Ama yaptıklarını gördüğünüzde işin rengi değişir. Asami, sinema tarihinin gelmiş geçmiş en acımasız işkencecilerinden biridir.
Mystique (Rebecca Romijn) X-Men 2000Yeni X-Men serisi, insan düşmanı kötü mutantların çocukluklarına götürdü bizi. Mystique’i yeteneklerinden korkan şirin bir kız çocuğu olarak gördüğümüz andan itibaren ona artık “kötü” diyemez olduk. Ama serinin ilk filmlerinde Rebecca Romijn’in yorumuyla karşımıza çıkan Mystique, gerçek anlamda ürpertici ve kötü bir karakterdi. Dönüşüm yeteneğiyle, kötü mutantların lideri Magneto’nun, en tehlikeli ve güzel silahıydı…
O-Ren Ishii (Lucy Liu) Kill Bill Vol. 1 2003O-Ren Ishii’nin çocukluğundan başlayıp genç kızlığa uzanan hayat hikâyesi, animasyon olarak hazırlanmış uzun bir bölüm olarak yer alır filmin içinde… Küçük bir kız olarak yaşadığı acı, ona farklı bir gözle bakmamızı sağlasa da sonuç itibarıyla gençlik yıllarını tetikçilikle geçiren bir suç çetesi lideridir. Her şey bir yana, Gelin’in düğününü basıp masum insanları öldüren ekipte yer alır. Ama ne kadar kötü ve kibirli olsa da Gelin’le giriştikleri ölümcül kılıç düellosunda rakibine saygı duymayı ihmal etmez…
Kraliçe Ravenna (Charlize Theron) Pamuk Prenses ve Avcı 2012 Bildiğimiz “Pamuk Prenses” masalındaki kraliçe, saf kötülüğü temsil eder ve aynanın Pamuk Prenses’in daha güzel olduğunu söylemesiyle çileden çıkar. Bu filmdeki Kraliçe Ravenna ise Pamuk Prenses’in gençliğine, enerjisine ihtiyaç duyan bir tür cadı. Ayna, ona güç veren büyülü bir nesne. Asıl ciddi değişiklik ise masalda sınıfsal kimliği öne çıkarılmayan kraliçenin filmde zulme uğramış eski bir orman köylüsü olması… Böylelikle kötülüğün kökeni hakkında fikir sahibi oluruz.
HABERTÜRK