12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosu, 2005’te intihar eden Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı’nın oğlu adına verilen dilekçeyi kabul etmedi.
FETÖ’nün talimatlarıyla iddianame hazırladığını ve ardından meslekten ihraç edildikten sonra cemaat tarafından yurtdışına götürüldüğünü itiraf eden Ankara Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın FETÖ soruşturması dışında tutulduğu ve memur suçları bürosunca hakkında soruşturma açıldığı ortaya çıktı. Ankara Başsavcılığı’nın hazırladığı çatı iddianamesinde FETÖ’nün neden olduğu ölüm olayları arasında sayılan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı’nın oğlu Çağlar Arpalı’nın avukatı aracılığıyla FETÖ soruşturmasını yürüten savcılığa vermek istediği dilekçe de geri çevrildi.
Dilekçe kabul edilmedi
Enver Arpalı’nın oğlu Çağlar Arpalı’nın avukatı Turgut Kazan tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulmak istenen dilekçe Sarıkaya’nın ifadesini alan savcı Serdar Coşkun’a verilmek istendi. Dilekçeyi sunmak isteyen avukat Yalçın Akbal, savcının odasına alınmayınca korumalar aracılığıyla dilekçeyi savcıya iletti. Ancak bir süre sonra Turgut Kazan’ın bürosu aranarak dilekçenin geri alınması istendi. Bunun üzerine yeniden savcının odasına giden avukat Akbal’a kayda alınmamış olan dilekçe iade edildi ve soruşturma dosyası sonucu dava açıldığından dilekçenin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilmesi gerektiği bildirildi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi ise açılan davada Ferhat Sarıkaya’nın şüpheli olarak yer almadığı, bu yüzden dilekçenin savcılık tarafından alınması gerektiği yanıtını verdi.
Memur suçlarına pas
Akbal ise açılan davanın iddianamesinin 13 Temmuz 2016 tarihli olduğunu, aynı iddianame numarası ile savcılığın 21 Temmuz 2016 tarihinde Ferhat Sarıkaya’yı tanık olarak dinlediğini belirterek “savcılığın ifade alarak işten el çekmediğinin anlaşıldığını, bu nedenle de dilekçenin muhatabının savcılık olması gerektiğini” ifade etti. Mahkeme de savcılığın bilgilendirme mahiyetinde söz konusu ifadeyi aldığını ve bu ifade nedeniyle Sarıkaya’nın memur suçları kapsamında soruşturulduğunu belirterek dilekçenin memur suçları bürosuna verilebileceğini söyledi. Bunun ardından dilekçe memur suçlarından sorumlu Başsavcı Vekili Hakan Pektaş’a iletildi.
Dilekçenin FETÖ soruşturmasını yürüten savcılık tarafından alınmaması ve memur suçları savcılığına yönlendirilmesi Sarıkaya’nın çatı davasından ayrı yargılanmasının ve daha hafif bir ceza almasının sağlanması kuşkularına neden oldu. Buna rağmen Sarıkaya hakkında memur suçları bürosu tarafından yürütülen soruşturma sonunda hazırlanacak iddianemenin çatı davası ile birleştirilebileceği de belirtildi.
‘Hukuk katledilmiş olur’
Dilekçede Sarıkaya’nın “FETÖ üyesi olmak, yasadışı eylem ve işlemleriyle özgürlüğe engel olmak, sahte delil yaratmak, resmi evrakta sahtecilik yapmak ve Enver Arpalı’nın ölümüne yol açmak” suçlarından yargılanması istendi.
Sarıkaya’nın 2 Ağustos 2016 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan itiraflarına değinilen dilekçede, Ankara Savcılığı’nın inanılmaz ve akıl almaz bir biçimde Sarıkaya’nın tanık sıfatıyla ifadesini aldığı, Sarıkaya’nın “Cemaat istedi yaptım” dediği ve Pensilvanya’nın talimatıyla, soruşturma açıp örgütün gönderdiği bilgileri aktarıp yapıştırarak iddianame yazdığını açıkça itiraf ettiği hatırlatılarak, “Ve bu itirafa rağmen, böylesine kirli bir eylemin sahibi, derhal şüpheli sayılacak yerde, tanık sıfatını korumaya ve savcılık yapmaya devam ediyordu. Doğrusu, olacak şey değildi. Çatı iddianamesi adı verilen iddianamede, FETÖ örgütünün uyguladığı “şiddet sonucu ölümle sonuçlanan olaylar sıralanırken Enver Arplı intiharı birinci örnek olarak verilmiştir. Çatı iddianamesindeki bu birinci örneğin, yani cinayet gibi intiharın baş sorumlusu doğrudan Ferhat Sarıkaya’dır. Eğer, onu tanık kabul edersek, hukuku katletmiş oluruz” denildi.
CUMHURİYET