12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Deniz sistemleri alanında yurt dışı ürünlerle rekabete soyunan ASELSAN, Torpidoya Karşı Torpido (TORK), ASELSAN Intersept Sonar Sistemi (ASIST) ve SONOBOY’u 400’ün üzerinde firmanın katıldığı Paris’teki EURONAVAL 2016 Fuarı’nda tanıttı.
Deniz sistemleri alanında yurt dışı ürünlerle rekabete soyunan ASELSAN, Torpidoya Karşı Torpido (TORK), ASELSAN Intersept Sonar Sistemi (ASIST) ve SONOBOY’u 400’ün üzerinde firmanın katıldığı Paris’teki EURONAVAL 2016 Fuarı’nda tanıttı.
YAKIN GELECEĞİN SU ALTI SİLAHI
Dünyada sadece birkaç ülkenin üzerinde çalıştığı yakın geleceğin en önemli su altı silahlarından biri olması beklenen Hard-Kill Torpido (Torpidoya Karşı Torpido-TORK) konusunda ASELSAN çok önemli bir aşamaya geldi. ASELSAN’ın su üstü gemilerinin torpidolara karşı savunulması amacıyla tamamen milli olarak geliştirdiği, özgün donanım ve yazılıma sahip TORK ile yüksek değerli unsur olarak tanımlanan ve stratejik öneme sahip su üstü gemileri denizlerde daha güvenli seyir yapma imkanına kavuşacak.
TORK, su üstü gemilerine karşı atılacak olan akustik güdümlü, tel güdümlü, güdümsüz ve dümen suyuna güdümlü torpidoları imha etmek amacıyla geliştirilen bir anti-torpido torpido özelliği taşıyor. TORK, platforma yaklaşan torpido tehdidine hassas şekilde yaklaşarak tehditten olan mesafesi ve yönünü ölçüyor ve imha mesafesine geldiğinde patlayarak tehdidi yok ediyor veya görev yapamaz hale getiriyor.
Deniz Kuvvetleri ihtiyaçları milli imkanlar ile karşılanacak
Denizaltı savunma harbinin önemli unsurlarından biri olan SONOBOY ise yüzer platformların konumlarının tespit edilmesi amacıyla kullanılıyor. ASELSAN, yurt dışı ürünlere alternatif olması amacıyla 2015’te öz kaynakları ile SONOBOY Geliştirme Projesi’ne başladı.SONOBOY’ların ilk prototiplerinin 2017 yılı başında hazır olması planlanıyor. Prototiplerin tesliminin ardından Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaçlarını karşılamak adına ilk seri üretim siparişlerinin alınması hedefleniyor.
İlk prototip SONOBOY’lar, NATO A-boyutunda pasif yönlü özellikte olacak ve iki farklı çalışma derinliğinde (30 metre ve 150 metre) yatay düzlemde yönlü akustik bilgi toplayarak bu bilgileri 96 farklı VHF kanalının birinden hava ve su üstü platformlarına iletebilecek.
SONOBOY çalışma derinliği, VHF haberleşme kanalı ve çalışma süresi (0,5, 1, 2, 4 veya 8 saat) atılmadan önce kendi üzerindeki kullanıcı arayüzünden programlanabilecek. SONOBOY atıldıktan sonra ise çalışma süresi, VHF haberleşme kanalı ve çalışma derinliği uzaktan komut gönderimi ile değiştirilebilecek. SONOBOY programlanan çalışma süresi sonuna gelindiğinde ise kendi kendini batıracak.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından ay sınıfı denizaltıların ihtiyacına yönelik bu yıl açılan intersept sonar ihalesinde yurt dışı üreticiler ile rekabet eden ASELSAN, ASIST ile ipi göğüsleyen taraf oldu.
ASIST, denizaltılarda, su üstü gemileri, helikopter sonarları veya torpido sonarları gibi 1-100 KHz frekans bandındaki muhtelif akustik yayınların tespiti ve yayın kaynağı yönünün izlenmesi, yayın özelliklerinin analizi ve kaydı gibi işlevleri yerine getiriyor.
TÜRKİYE’NİN DÜŞMANLARINI TEK TEK BULACAK!
Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), nano ve çok rotorlu vurucu İHA araştırmaları için bilgi istek dokümanları yayımladı. Buna göre, konuyla ilgilenen firmalar, bu alandaki kapasiteleri ve becerilerini müsteşarlığa bildirecek. Müsteşarlık, toplanacak bilgiler doğrultusunda yürütülecek çalışmaların seyrine karar verecek.
Savunma sanayisi ve askeri teknolojiler son yıllarda hızlı şekilde kabuk değiştiriyor. Bu kapsamda, bugüne kadar kullanılan ağır, hantal ve geleneksellemiş mekanik sistemler yerini elektronik, nanometre boyutlarında çalışan sistemlere bırakıyor.
Askeri alanda sıklıkla gündeme gelmeye başlayan ve yakın zamanda farklı alanlardaki kullanımın yaygınlaşmasıyla gündelik hayatın bir parçası olması öngörülen İHA teknolojisi de bu değişimden payını alıyor. İHA denilince akıllara gelen büyük boyutlardaki araçların geliştirme çalışmaları sürerken, uzunluğu 15 santimetrenin, ağırlığı 20 gramın altındaki nano İHA örnekleri de ortaya çıkmaya başladı.
Ağırlık ve boyutlarıyla dikkati çeken bu İHA’lar, doğal nesnelere ve canlılara oldukça benziyor. Söz konusu İHA’lar bu nedenle “böcek İHA” olarak da adlandırılıyor. Kolay kamufle olan bu sistemler, oldukça zor tespit ediliyor. Boyutları ve çalışma sistemleri de dikkate alındığında, radarlar ve insanlar tarafından çıplak gözle oldukça zor tespit edilebiliyor, bu durum bazı zamanlarda ise mümkün olmuyor.
Nano İHA’lar halen dünyanın gelişmiş bazı orduları tarafından kullanılıyor.Söz konusu sistemler, özel kuvvetler ve istihbarat örgütleri tarafından yüksek değerlikli hedeflerin yakın gözetleme ve keşfi amacıyla tercih ediliyor.
Nano İHA’lar savaş ve operasyon anında uzak yerlere hızlı erişim ve gözetleme olanağı sağlamaları dolayısıyla önem taşıyor. Yapısı gereği diğer hava araçları veya personel için hemen hemen bir risk oluşturmayan bu İHA’lar, hava sahası koordinasyonu gerektirmeden operasyon gerçekleştirebilmeye olanak sağlıyor.
Nano İHA’lar tüm sistemin cebe sığması dolayısıyla taşınma kolaylığına sahip bulunuyor. Çok kısa sürede göreve başlayabilen bu İHA’lar, kolay kullanılabilir olmaları dolayısıyla da daha az eğitim ve pilot deneyimi gerektiriyor.
Nano İHA’lar, çok daha ekonomik olmaları dolayısıyla önemli bir maliyet avantajına da sahip bulunuyor.
Bu araçların, arama-kurtarma, kapalı veya kalabalık alanlarda keşif, büyük engeller için çevre analizi, nesne tanımlama, yakın gözetleme, olay yeri inceleme gibi amaçlarla kullanılabileceği belirtiliyor. AA
BAYRAKTAR SİLAHLANDIRILDI!
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine giren ilk Milli İnsansız Hava Aracı Bayraktar TB2, yaklaşık bir yıldır süren çalışmalar sonunda silahlandırıldı. Silahlandırılmasıyla birlikte terörle mücadelede etkin bir rol üstlenen Bayraktar, ilk katıldığı operasyonda 5 teröristi etkisiz hale getirmişti.
ABD 7 YIL BEKLETTİ
Türkiye, 2008’den beri ABD’den İHA almak istemiş ama ABD Kongresi’nden satış için onay çıkmamıştı. 2010 yılında İsrail’den alınan 10 heron için 250 milyon dolar ödenmişti. 12 adet Bayraktar’ın üretim maliyeti ise İsrail’e ödenen rakamın yalnızca 5’te 1’ine denk geliyor.
DÜNYA REKORU BULUNUYOR
Bayraktar, 2014 yılının Haziran ve Ağustos aylarında yapılan deneme uçuşlarında 27 bin feet irtifa ve 24 saat 34 dakika havada kalma süresiyle kendi sınıfında dünya rekorunun sahibi konumunda. Bayraktar TB2’ye takılan Roketsan’ın geliştirdiği uzun menzilli tanksavar füze sistemi, yüksek teknolojisiyle tüm zırhlı tehditlere karşı üst düzey etki gösteriyor.
BAYRAKTAR İHA’NIN ÖZELLİKLERİ
24,000 Feet Uçuş İrtifası
24 Saat Havada Kalış Süresi
150 Km Haberleşme Menzili
Tam Otomatik Uçuş Kontrol ve 3 Yedekli Otopilot Sistemi (Triple Redundant)
150 KM haberleşme menzili
Yer Sistemlerine bağımlı olmaksızın tam otomatik iniş ve kalkış özelliği
GPS Bağımlılığı olmaksızın dâhili sensör füzyonu ile seyrüsefer özelliği
Karbon fiber, Kevlar, Hibrid Kompozit Yapı
Modüler Gövde, Kanat ve Kuyruk Yapısı
Esnek Yakıt Tankları
Sabit Arka İniş Takımı
Katlanır Ön İniş Takımı
SOM – HASSAS GÜDÜMLÜ STAND OFF MÜHİMMAT
Hassas Güdümlü Stand off Mühimmat (SOM) havadan karaya mühimmat ailesidir ve yoğun bir şekilde korunan kara ve deniz hedeflerine karşı kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Gerekli olan operasyonel esnekliği destekleyecek modüler tasarıma sahiptir.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin resmi Youtube hesabında, yerli seyir füzesi SOM’un bir minibüsü vurma anı görüntüleri yayınlandı.
Türkiyenin en uzun menzilli füzelerinden biri olan som füzesi,diğer ülkelerin füzelerine göre 3 kat daha hızlı.Füzenin ağırlığı ise 600 kg olarak açıklandı. Tubitak Sage’nin geliştirdiği som füzesi tüm hava koşullarında görev yapabiliyor. Ayrıca som füzesi maliyet olarak da çok ekonomik üretiliyor.
SOM FÜZESİNİN ÖZELLİKLERİ
Yüksek hassasiyetle hedefe yaklaşma
300 Km menzil (Menzili geliştiriliyor)
Çok yüksek tahrip gücü
Toplam 600 kilodan fazla ağırlığı
Hava,Kara ve Denizden fırlatılabilmesi.
Otokar tarafından üretilen Türkiye’nin ilk Milli Ana Muharebe Tankı Altay’ın tasarımında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat şartları ve katılım sağlayacağı BM/NATO harekatlarının ihtiyaçları göz önünde bulunduruldu.
Bu amaçla Altay, modern tanklarda kullanılan en yeni teknolojilerle donatıldı. Altay, sahip olacağı üstün ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket kabiliyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en temel ve caydırıcı güçlerinden biri olacak.
Altay tankında tank komutanı, nişancı, sürücü ve doldurucu olarak 4 mürettebat görev yapıyor. Altay’ın üzerinde ana silah olarak, birçok farklı mühimmatları atabilen 120 mm’lik 55 kalibre top bulunuyor. Ana silah ve yardımcı silahların kontrol edilmesi için Altay’a özel yeni nesil atış kontrol sistemi çalışmaları ise devam ediyor. Bu sistem sayesinde Altay hareket halindeki hedefleri bile çok yüksek isabet oranıyla vurabilecek.
Altay tankında, her türlü tehdide karşı tankı korumak üzere tasarlanan modüler kompozit zırhlar ve mürettebatın kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehditlerin bulunduğu ortamlarda görevlerini gerçekleştirmesine olanak tanıyan yardımcı sistemler de bulunuyor.
FIRAT KALKANI’NIN FIRTINASI!
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin DAEŞ ve YPG’ye karşı başlattığı Fırat Kalkanı operasyonunda, Suriye’nin DAEŞ kontrolündeki Cerablus kentine yaptığı yoğun atışlar sonrası, teröristlerin direnişini kıran yüzde yüz yerli Fırtına obüsleri etkin rol oynuyor. İşte dünyayı kıskandıran Fırtına obüslerinin savaş gücü özellikleri…
Sakarya’nın Arifiye ilçesindeki 1’inci Ana Bakım Merkezi Komutanlığında seri üretim çalışmalarına 2001’de başlanan ve 2004-2014 yıllarında üretilen T-155 kundağı motorlu Fırtına obüsleri sürüş ve manevra kabiliyetleriyle günümüzün modern obüsleri arasında yer alıyor.
Bin beygir gücündeki motorları sayesinde zorlu arazi şartlarında da hareket kabiliyetine sahip Fırtına obüsleri, 155 mm’lik NATO mühimmatıyla uyumlu tasarımı sayesinde müttefik güçlerle de ortak kullanım imkanı sağlıyor.
Tamamen yerli imkanlarla, Türk mühendis ve işçileri tarafından tasarlanan Fırtına obüsleri, 20 ton zırh çeliği, 47 ton muharebe ağırlığı, 400 kilometre hareket sığasına sahip olması ve süratle mevzi değiştirebilme özellikleriyle düşmanlara korku salıyor.
40 KM’LİK MENZİL
Dünya orduları arasında aynı sınıfta çok az sayıdaki silah sisteminde bulunan özelliklere sahip, 8 metrelik namlusuyla 40 kilometre uzaklıktaki hedeflere nokta atışı yapabilen TSK’nın vurucu gücü Fırtına obüsleri, küresel konumlandırma, otomatik namlu yönlendirme ve otomatik mermi doldurma sistemleri sayesinde yüksek ateş kabiliyeti sunuyor.
DAKİKADA 8 ATIŞ
Proje Subayı Mühendis Üsteğmen Tuncay Topçu da Fırtına obüslerinin dakikada 6 ila 8 atış yapabildiğini belirterek, şu bilgileri paylaştı:
“47 ton muharebe ağırlığındaki obüs, bin beygir gücündeki motoruyla her türlü arazi şartlarında süratle hareket edebilmektedir. Hareket halindeyken ani durumlarda 30 saniyede mevzi alarak, 15 saniyede 3 ani atım yapıp tekrar 30 saniyede mevziyi terk ederek, süratle görevini tamamlamaktadır.
Obüsteki muharebe sistemleri Fırtına Atış Kontrol Sisteminin hesapladığı atış komutlarını alma ve gönderme yeteneğine sahip. Fırtına hareket halindeyken 30sn. içinde atış görevine hazır olabilmekte ve ilk 15sn. içinde ani atış (darbe) olmak üzere 8 atımlık bir atış görevini bir dakika içinde tamamlaybilmektedir.
ATIŞ KONTROL SİSTEMİ
Fırtına`nın Aselsan tarafından geliştirilen özgün atış kontrol sistemi dört ana bölümden oluşmaktadır.
Ataletsel Seyrüsefer Sistemi (Inertial Navigation System)
Atış Kontrol Bilgisayar
Otomatik Namlu Yönlendirme Sistemi
İlk Hız Ölçme Radarı
Obüs Ataletsel Seyrüsefer Sistemi sayesinde tevcih hattı istikamet açısını 0,3 milyem, mevzi koordinatlarını 17,5m ve mevzi rakımını 10m doğrulukla tespit edebilmektedir. Obüs ayrıca, mevcut sistemlerin aksine, tevcih herekli nişan dairesi, nişan çubuğu, ‘vb. alet ve avadanlığa ihtiyaç duyulmadan çok kısa bir süre zarfında mevzilenebilmektedir.
En önemli özelliği; 8-25 km arası mesafelere yapılan atışlarda farklı namlu açılarından art arda atılan üç merminin, hedefe aynı anda ulaşması ile üç adet obüsün atış gücünü tek başına karşılayabilmesidir.
HİSAR FÜZELERİ
Türk Silahlı Kuvvetleri, askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunması amacıyla değişen atış kontrol ve komuta kontrol altyapılarına uyumlu şekilde Hisar Füzelerini tasarladı.
Hisar Füzeleri; askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunması amacı ile sabit ve döner kanatlı uçaklara, seyir füzelerine, havadan karaya atılan füzelere ve insansız hava araçlarına karşı HİSAR-A 10 +km, HİSAR-O 16 +km menzil aralıklarında kullanılan hava savunma füzeleridir.
HİSAR füzeleri aile bütünlüğü içinde modüler yapıda, farklı platform entegrasyonlarına, değişen atış kontrol ve komuta kontrol altyapılarına uyumlu şekilde tasarlanmıştır.?” şeklinde bilgiler paylaşıldı.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), FNSS Savunma Sistemleri A.Ş ile “Silah Taşıyıcı Araçlar (STA) Projesi Sözleşmesi” imzaladı. Proje kapsamında KAPLAN paletli ve PARS tekerlekli tipte toplam 260 adet tanksavar sistemi tedarik edilecek.
KAPLAN; muharebe ağırlığına bağlı olarak 22-25 Bg/ton güç ağırlık oranında, otomatik şanzımanlı, ana muharebe tankları ile ortak hareket yeteneğine sahip yeni nesil zırhlı muharebe aracıdır. Araç farklı alt sistemlerin entegre edilmesi suretiyle her türlü görevi yerine getirmeye olanak sağlayan platform tasarımına sahiptir.
KAPLAN, balistik malzemelerden, balistik kaynak tekniği ile birleştirilerek imal edilir. Gövde; su sızdırmaz olup, kapaklar ve tapalar su sızdırmaz contalıdır. Güç grubu kabini ile genişletilmiş sürücü bölmesi aracın ön kısmında yer alırken; nişancı ve komutan mahalleri aracın orta kısımda bulunur.
Geriye kalan arka kısımda ise personel taşıyıcı versiyonunda 8 kişilik, silah kuleli versiyonun da ise 6 kişilik personel (manga) bölümü yer alır.Sürücüye, araç içerisinden dışarıyı izleme ve çepeçevre görüş imkanı sağlayan lazer korumalı cam periskoplar mevcuttur. Sürücü için karanlıkta araç kullanımına imkan sağlayan entegre gece görüş sistemleri, kullanıcının isteği doğrultusunda temin edilebilmektedir.
PARS 4X4; İleri gözetleme, anti- tank ve komuta kontrol gibi özel maksatlı görevleri yerine getirmek üzere tasarlanmış bir araçtır. Araç tüm operasyonel gereksinimlere cevap verecek şekilde kurgulanmıştır.
PARS 4X4, 25-30 Bg/ton gücündeki araç 1.9 m’lik düşük bir siluete ve amfibi özelliğe sahiptir. 5 kişilik mürettebatı bulunan araç hiçbir hazırlık gerektirmeden derin ve akıntılı suda operasyon yapabilir.
Aracın sudaki arttırılmış manevra kabiliyeti ise, arkasında konumlandırılan iki adet su jeti ile sağlanmaktadır. Araç, suda nokta (Pivot) dönüşü yapabilmekte ve aynı zamanda arzu edildiğinde suda geri istikamete doğru hareket edebilme kabiliyetine sahiptir.
Pars, mayınlara ve el yapımı patlayıcılara karşı korumalı olan aracın gövdesi, balistik malzemeden üretilmiştir. CH-47 Chinook ağır yük helikopteri dahil her türlü askeri kargo uçağı ile taşınabilmektedir.
Drone Killer (mini insansız hava aracı katili), Türk mühendisleri tarafından yüzde yüz yerli ve milli olarak geliştirildi.
Drone’lar son zamanlarda yüksek erişilebilirlik ve düşük maliyetleri sebebi ile yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Yapısal özellikleri sayesinde küçük bir alan kaplayan Drone’lar yüksek uçuş irtifaları sebebi ile tabanca ve tüfekler ile vurulması zor hedefler.
Özellikle miting, konser, stadyum ve benzeri halka açık etkinliklerde ateşli silahlarla durdurulmaları ciddi sakıncaları beraberinde getirmektedir. Drone killer tarzı silahları dünyada sayılı ülkeler üretebiliyor. Türkiye de bu ülkeler arasında yerini aldı.
Drone Killer, Drone ile komuta kontrol arasında yüksek hızda elektronik harp teknolojisi uyguluyor. Elektromanyetik saldırıya maruz kalan Drone’lar komuta kontrol ile bağlantıyı kaybederek etkisiz hale getiriliyor.
3 YENİ MİLLİ TÜFEK ÜRETİME HAZIR!
Türk mühendis ve işçisi tarafından geliştirilen ve dünyadaki emsallerinden çok daha üstün özelliklere sahip 3 farklı tip tüfeğin seri üretimi için çalışmalarda sona gelindi. Milli imkanlarla geliştirilen MPT-55 piyade tüfeği ve KNT-76 keskin nişancı tüfeğinin seri üretimine bu yıl, modern makineli tüfeğin seri üretimine ise gelecek yıl sonunda geçilmesi planlanıyor.
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Silah Fabrikası Ar-Ge Müdürü Selim İyiiş, yaptığı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının yerli kaynaklarla karşılanması hedefi doğrultusunda 3 yeni tüfek projesi üzerinde çalıştıklarını anlattı. Yeni geliştirdikleri silahlardan MPT-55 piyade tüfeğinin 5,56×45 milimetre kalibreye sahip.
MPT-55 piyade tüfeğinin iki modeli var. Birinci model ‘Karabin’ tipi kısa model. Bu modelimizin ağırlığı 2 kilo 900 gram ve dakikada 750 atım sayısına ulaşabilmekte. Plastik şarjörü, teleskopik ayarlanabilir dipçiği mevcut. 400 metre etkili menzile sahip. Atış kabiliyeti yüksek, hafif, etkili bir piyade tüfeğidir.
KESKİN NİŞANCI TÜFEĞİ
Diğer model ise manga tipi keskin nişancı tüfeği olarak tabir edilen KNT-76. Tüfek 7,62×51 milimetre kalibreye sahip. Bu tüfeğin en büyük özelliği tek atışlı ve dağılım değeri 1,3 moa olmasıdır. 5 mermiden 4’ünü 100 metreden 1,5 santimetrenin içerisine atma kabiliyetine sahiptir. Tüfek 4,6 kilogram ağırlığında.
Konya’da bir yazılım firması, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da terör örgütü PKK’ya karşı mücadele veren asker ve polisin kullanabilmesi için ‘Ankerot’ adını verdiği tank görünümlü uzaktan kumandalı mini insansız araç üretti.
’Ankerot’ adı verilen uzaktan kumandalı mini insansız aracın, özellikle yakın veya uzak mesafede asker ve polisin giremeyeceği noktalarda uzaktan kumanda ile kullanılabileceğini ifade edildi.
Savunma Teknolojileri ve Mühendislik AŞ (STM) tarafından geliştirilen Duvar Arkası Radarı (DAR) ve Su Altı Optik Haberleşme Teknolojisi ilk kez görücüye çıktı.
STM mühendisleri, görsel erişim ve keşif imkanının olmadığı kapalı mekanlarda bulunan insan ve canlı hedeflerin varlığını ve konumunu tespit etmek için radyo frekans dalgalarını kullanan DAR’ı geliştirdi. STM DAR, ileri düzey radar teknolojisini kullanarak duvar, kapı gibi engellerin arkasındaki hedeflerin tespitini sağlayacak.
KORAL
ASELSAN tarafından özgün olarak geliştirilen, hedef ülke radarların karıştırılıp aldatılmasını ve iş yapamaz hale getirilmesini sağlayan “KORAL” Mobil Elektronik Harp Sistemi, Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.
KORAL, kabul muayeneleri esnasında binden fazla test aşamasından geçerek performansını kanıtladı. Ülke savunmasında önemli bir görev üstlenen bu ürünün geliştirilmesi için ASELSAN ile birlikte 50’ye yakın yerli alt yüklenici çalıştı.
KORAL ED Sistemi radar yayınları için tespit, teşhis, yön bulma fonksiyonlarını yerine getirirken, KORAL ET Sistemi hedef radarların karıştırılıp aldatılmasını ve iş yapamaz hale getirilmesini sağlıyor. Bu nitelikleriyle KORAL Sistemi hedef ülkelerin hava savunma sistemlerinde önemli bir zafiyet oluşturacak yetenekte bulunuyor.
ONDAN KAÇMAK İMKANSIZ!
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) hedef istihbaratına yönelik uydu görüntüsü ihtiyacını karşılayacak olan Göktürk-1 Uydusu, çevresel testler ile yer kesimine ilişkin yazılım ve donanım birimlerinin entegrasyon faaliyetleriyle göreve hazırlanıyor.
Görev ömrünün 7 yıl olduğu Göktürk-1 Uydusu’nun 2016 sonunda Fransız Guyanası’ndan fırlatılması planlanıyor. Göktürk-1 Uydusu ile coğrafi kısıtlama olmaksızın dünya üzerinde herhangi bir bölgeden yüksek çözünürlüklü görüntü elde edilebilecek.
Projeyle, askeri kullanım yanında orman alanlarının kontrolü, kaçak yapılaşmanın takibi, doğal afet sonrası en kısa sürede hasar tespiti, ürün rekolte tespiti, coğrafi harita verilerinin üretilmesi gibi pek çok sivil faaliyet alanında da görüntü ihtiyacını karşılayacak bir uydu sistemi tedarik edilmiş olacak.
KUNDUZ – AZMİM
Türk ordusunun amfibik zırhlı aracı Kunduz-Azmim, hem karada hem de suda görev yapabiliyor.
FNSS tarafından üretilen zırhlı istihkam aracı, savaş sırasında en kritik bölgelerde dahi görev alabiliyor. Aracın üzerinde; termal kamera, sis havanları, 2 adet su jeti, iklimlendirme ve KBRN Sistemi, Balast boşaltma sistemi, dozer bıçağı yer alıyor.
2 personelin kullandığı araç; karada saatte 45, su da ise 8.6 kilometre hız yapabiliyor. Azami 400 kilometre yol yapabilen zırhlı araç, nokta dönüşü de yapabiliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde 12 adet Kunduz-Azmim bulunuyor.
TGC ANADOLU
Tasarımı tamamlanan ilk milli fırkateyn ‘TCG İstanbul’un ardından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı adına ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından İstanbul’daki Sedef Tersanesi’nde yaptırılan Türkiye’nin en büyük ve donanımlı savaş gemisinin ismi ve borda numarası belli oldu.
225 metre uzunluğunda tasarlanan TCG Anadolu, pek çok açıdan ilkleri barındıracak. Savaş helikopterleri ve savaş uçakları için yeniden dizayn edilen pisti, 12 derecelik eğimle daha elverişli hale getirildi. Böylece gemiye F35B sınıfı, 5. Nesil av ve bombardıman uçakları da inebilecek.
8 gelişmiş savaş helikopterini taşıyabilecek gemi, Ege, Karadeniz ve Akdeniz harekat alanlarında ve gerektiğinde Hint Okyanusu ve Atlantik Okyanusu’nda kullanılabilecek. 700 kişilik amfibi gücünün yanısıra toplamda bin 400 kişinin aynı anda bulunabileceği gemi, 8 deniz çıkarma aracını taşıyabiliyor.
TCG Anadolu bünyesinde, ameliyathane, diş tedavi üniteleri ve yoğun bakım ile enfeksiyon odalarınan da bulunduğu en az 30 yatak kapasiteli askeri Hastane de barındıracak.
KORKUT
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın alçak ve orta irtifa hava savunma ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirme çalışmalarına Aselsan tarafından 2010’da geliştirilmeye başlanan ‘Kundağı Motorlu Hava Savunma Sistemi KORKUT’ geliştirme aşamasının son noktası olan atışlı testleri de başarıyla tamamladı.
ATEŞ gücü MKE tarafından üretilen iki adet 35 mm’lik toptan oluşan ve hareket halinde atış yapabilen KORKUT, dakikada 1100 mermi atıyor. Ayrıca havada parçalanan 35 mm parçacıklı mühimmat da kullanılabiliyor. Menzili ise 4 kilometre.
OTOKAR ARMA
Yüksek taktik ve teknik özelliklere sahip yeni nesil çok tekerlekli modüler bir araç olan ARMA; üstün hareket kabiliyeti, yüksek mayın ve balistik koruma ile orta ve yüksek kalibre silah sistemi entegrasyon opsiyonlarına sahip. Arma, en zorlu arazi koşullarında bile hizmet verebilmekte.
KİRPİ
Adını korunması yönüyle Kirpiden alan bu araç BMC tarafından üretilmekte. Tasarım ve üretim amacı mayına karşı dayanıklı zırhlı personel taşıyıcı olan kirpinin başlıca kullanıcısı Türk Silahlı Kuvvetleridir. BMC tarafından tasarlanıp üretilen kirpi en dayanıklı anti mayın araçlarından biri.
TULPAR
Tulpar, A400M ile taşınabilirlik, modüler koruma yapısı, elektronik alt yapı ve düşük siluet gibi teknik ve taktik özellikleri ile geleceğin zırhlı muharebe aracı. Geniş iç hacmi, yüksek taşıma kapasitesi ve esnek mimarisi ile gelecekte ortaya çıkabilecek zırh ve görev donanımı ihtiyaçlarına cevap verebilecek genişleme kapasitesine sahip.
URAL
Otokar firmasının ürettiği bir diğer zırhlı personel taşıyıcı ise Otokal Ural.
Tamamı zırh sacından üretilmiş personel kabini ile farklı tehditlere karşı sağladığı üst seviye personel korumasına ilave olarak; geniş iç hacmi ve koltuk ara mesafeleri, ergonomik tam boy koltukları, süspansiyonu ve sınıfındaki en büyük lastik ebadı sayesinde personel konforunu da en üst seviyede tutuyor.
OTOKAR COBRA
Otokar Cobra, Otokar firması tarafından 1997 yılında üretimine başlanan bir zırhlı personel taşıyıcı aracı. Azami 110 km hıza çıkabilen araçta bir adet 1 × 7.62 mm veya 12.7 mm makineli tüfek bulmakta.
9 personel taşıma kapasiteli lastik tekerlekli 4×4 Cobra Zırhlı Aracın amfibik versiyonu da bulunmakta. Kazakistan Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı için Otokar şirketi Kazakistan Engineering şirketi ile 2011 yılında yapılan anlaşma doğrultusunda ortak lisanslı üretim yapılmakta.
ATILGAN
Atılgan; Kaideye Monteli Stinger (KMS) projesi için üretilen M113 zırhlı personel taşıyıcısını alt platform olarak kullanan, kızılötesi (ısı) güdümlü FIM-92G Stinger füzesini ana silah olarak kullanan ve öz savunması için bir adet 12,7 mm çaplı makinalı tüfek kullanan alçak irtifa hava savunma sistemi. Platform 4 veya 8 stinger füzesi taşıyabilmektedir. Tüm özellikleri bilgisayar veya operatör tarafından kontrol edilebilir.
ZIPKIN
Zıpkın; ASELSAN tarafından milli imkânlarla üretilen, temel silah olarak atışa hazır 4 adet FIM-92 Stinger füzesini kullanan, çeşitli algılayıcılar ile donatılmış ve tüm fonksiyonları bilgisayar tarafından denetlenen bir Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemi.
UMTAS FÜZE
UMTAS, (Uzun Menzilli Tanksavar Sistemi), Türkiye’nin savunma sanayii firmalarından Roketsan’ın geliştirdiği bir tanksavar füze sistemi. 8 kilometre menzile kadar etkili atış yapabilen UMTAS, ateşle ve unut sistemini kullanmakta.
CİRİT FÜZESİ
İlk “Milli” füze sistemi olan ve Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren “Cirit” kendi sınıfında en uzun menzile (8 km) sahip. Cirit füzesinin, başarılı performansı ile birçok ülkenin dikkatini çektiği, 2012 içinde ilk ihracatının yapılmasının öngörüldüğü ifade ediliyor. Taarruz helikopterleri için geliştirilen ve Cirit füzesinin ATAK helikopterine de entegre edildi.
TCG BÜYÜKADA
TCG Büyükada (F-512)’nin inşaatı 2011’de tamamlandı. MİLGEM Projesi ile TCG Heybeliada (F-511)’dan sonra yapılan gemi. TCG Büyükada’nın da, TCG Heybeliada gibi radardaki izi düşük.
MİLGEM çalışmaları çerçevesinde üretilen iki korvetten TCG Büyükada, üstün donanımı, radarlara yakalanmama özelliği ve nitelikli savaş harekat merkeziyle adeta Türk Deniz Kuvvetlerinin gücünü yansıtıyor.
TCG HEYBELİADA
TCG Heybeliada (F-511), Türk Deniz Kuvvetleri’ne yerli üretim gemi sağlanmasını amaçlayan MİLGEM Projesi dahilinde inşa edilen ilk Türk savaş gemisi. Deniz Kuvvetleri Günü ve Preveze Deniz Muharebesi’nin 473. yıl dönümü olan 27 Eylül 2011 tarihinde, Pendik’te bulunan İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda yapılan törenle hizmete girdi.
Gemi, keşif, karakol, arama-kurtarma, denizaltı savunma harbi, denizde terörist etkinliklerin takibi ve önlenmesi, kıyı kontrol ve koruması görevlerinde kullanılabilmektedir. Ada sınıfı korvet olan TCG Heybeliada’nın radar kesit alanı, akustik izi ve sualtı gürültüsü düşük olması nedeniyle hayalet gemi olarak adlandırılmaktadır.
RASAT UYDUSU
Rasat fırlatıldığı 17 Ağustos 2012 tarihinden bu yana görevini başarılı bir şekilde sürdürüyor. Yüksek çözünürlüklü optik görüntüleme sistemine ve Türk mühendislerce tasarlanıp geliştirilen yeni modüllere sahip olan RASAT, Türkiye’de tasarlanıp üretilen ilk yer gözlem uydusu. 10 milyon dolara mal oldu.
ATAK HELİKOPTERİ
Yerli teknoloji ile İtalyan platformunda üretilen ATAK taaruz helikopteri ağır silah yükü ile zorlayıcı “sıcak hava-yüksek irtifa” görevleri için optimize edilmiş iki tipe sahip:
1)Yakın hava desteği görevleri için 76 adede kadar 70 mm güdümlü/güdümsüz roketler ve 500 adet mühimmat kapasiteli 20 mm top ile donatılmış T129A
2) Çok amaçlı görevlere uygun olarak en modern elektronik harp gereçleri entegre edilmiş olan ve aynı anda 8 adet UMTAS, 12 adet CIRIT, 2 adet STINGER ve 500 adet top mermisi ile görev yapabilen T129B.
HÜRKUŞ
Türk mühendisler tarafından üretilen ikinci hava aracı olan Hürkuş saatte 574 kilometre maksimum seyir hızına ulaşabiliyor. Perdövites hızı (iniş konfigürasyonu) 143 km/sa olan Hürkuş’un maksimum tırmanma hızı ise deniz seviyesinde 22 m/s olarak belirtiliyor.
Azami servis irtifasının 10 bin 577 kilometre olduğu kydedilen Hürkuş’un, 15 bin ft’de maksimum havada kalma süresi ise 4 saat 15 dakika. Yine 15 bin ft’de 1478 km gidebilen Hürkuş, deniz seviyesinde 489 metre kalkış mesafesine sahip. Tamamı Türk mühendisler tarafından tasarlanan uçağın iniş mesafesi ise 593 metre. Hürkuş, 6 yılda yapıldı ve 150 milyon dolara mal oldu.
RETİNAR PTR
Retinar PTR, Türk üretimi taşınabilir bir radar. Amaç gözle görülemeyecek kadar uzaktaki hareketlerden haberdar olmak. Yeni radarı farklı kılan, insan ve hayvanı ayırtedebiliyor olması. Savunma sanayi şirketi METEKSAN, sınır ve alan güvenliğine yönelik “insan ayırt edebilen” çevre gözetleme radarı “Retinar PTR”yi üretti.
İNSANSIZ HAVA ARACI ANKA
Türk İnsansız Hava Aracı Anka, TAI Anka, TUSAŞ Anka veya Anka (yaygın kullanımı) Tusaş Havacılık ve Uzay Sanayi tarafından geliştirilmiş bir İnsansız Hava Aracı. Havada 24 saatten uzun kalabilme özelliğine sahip.
Gece ve gündüz, kötü hava şartları da dahil, keşif, gözetleme, sabit/hareketli hedef tespit, teşhis, tanımlama ve takip amaçlı, gerçek zamanlı görüntü istihbaratı görevlerine yönelik geliştirilen insansız hava aracı TAI ANKA, söz konusu görevleri yerine getirmek amacıyla aşağıdaki faydalı yükleri taşıyabilmekte.
Arkadan itişli, piston-pervaneli tipli motor ile takatlandırılan platformda, gövde içi yakıt sistemi; kanat hücum kenarları, pervane ve diğer çeşitli ekipmanlarda buz önleme/giderme sistemleri; cihazların ısıtma/soğutma ihtiyaçlarına göre çevresel koşullandırma sistemleri gibi çeşitli alt sistemler yer almakta. Almanya’dan alınan motor hariç araç tamamen yerli üretim.
HAVA SAVUNMA FÜZE SİSTEMİ “HİSAR-A”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin alçak irtifa hava savunma ihtiyacının milli imkânlarla karşılanması amacıyla başlatılan Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi (HİSAR-A) projesi kapsamında, otopilot kontrolüne sahip Kontrollü Test Füzesi (KTF-1) ve Türkiye’de de bir ilk olan çift darbeli motora sahip Balistik Test Füzesi (BTF-2) test atışları başarıyla yapıldı.
YERLİ LAZER SİLAHI GELİYOR
Dünyada sadece ABD’de bulunan lazer silahın yerli olarak geliştirilmesi için TÜBİTAK düğmeye bastı. Bu kapsamda, önümüzdeki 5 yıllık dönemde lazer silahı geliştirme çalışmaları tamamlanacak. Şu anda Ar-Ge ve tasarım aşamasında olan lazer silahı; insansız hava araçları ve gemiler ile güdümlü füzelerin imhasında kullanılacak.
MİLLİ SAVAŞ UÇAĞI GELİYOR
‘Milli Muharip Uçak’ üretimi kapsamında TAİ ve Türk Hava Kuvvetleri arasında ilk olarak 2011 yılında başlatılan çalışmalarda yeni bir aşamaya gelindi. Maliyeti yüksek olmasına karşın, boyu diğerlerinden daha uzun olan, daha fazla silah yükü taşıyabilen, daha yüksek hızlara ve menzile ulaşabilen çift motorlu FX-1 modeli tercih edildi. Uçağın 2023’te ilk kez Türkiye semalarında uçması hedefleniyor.