Türk Silahlı Kuvvetleri’nin desteğiyle 24 Ağustos’ta başlatılan Fırat Kalkanı operasyonunda Türkiye sınırındaki Azez-Cerablus hattını tamamen IŞİD’den temizleyen Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) birlikleri El Bab’a doğru ilerliyor.

El Bab’ın çevresindeki Akhtarin, Taşlıhöyük ve Havahöyük köylerine operasyon başlatan muhaliflerin 8 kilometre ilerlediği ve El Bab’a 17 kilometrelik uzaklıkta oldukları öğrenildi.

Yerel kaynaklar, IŞİD’li bir canlı bombanın Akhtarin’deki sivillerin arasına karıştığını, terör örgütünün El Bab çevresine de keskin nişancılar yerleştirdiğini bildirdi. ÖSO’nun köyleri kuşatma operasyonuna savaş uçaklarının da destek verdiği öğrenildi.

Suriye’de büyük toprak kaybeden IŞİD’li teröristlerin Havahöyük kırsalındaki Tileli Köyü’nde ise sivilleri kalkan olarak kullandığı fark edildi.

9 KÖY DAHA KURTARILDI

TSK açıklamasında terör örgütü IŞİD’den temizlenen Karabah Mamal, Haydar Başa, Al Humayrah, Umm Et Tadaya, Al Masannah, Cub El Dam, El Mustafa El Kabir, Nabra ve Mazrat Nabra köylerinin de ele geçirildiği belirtildi. Muhalif güçlerin ele geçirdikleri bölgelerden IŞİD bayraklarını söktüğü ve yerlerine kendi bayraklarını diktiği görüldü.

IŞİD’E ENERJİ DARBESİ VURULDU

IŞİD’in Rakka’ya açılan kapısı El Bab’a 10 kilometre uzaklıktaki Kieyba’nın doğusunda bulunan ve IŞİD için stratejik öneme sahip elektrik santralının koalisyon uçaklarınca vurulduğu bildirildi. Mayın döşeli bölgede ÖSO’nun güneye ilerlemeye çalıştığı belirtildi.

IŞİD’in sınırdan temizlenmesinin ardından TSK desteğiyle Çobanbey’in güneyine inen ÖSO, El Bab çevresindeki 3 köyü kuşattı. Çobanbey’den 8 kilometre ilerleyen ÖSO’nun, IŞİD’in elindeki El Bab’a 17 kilometre uzaklıkta olduğu öğrenildi. ÖSO, Çobanbey’in doğusunda da 9 köyü geri aldı

TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!

UZMANLAR NE DİYOR?

‘ÖNCE EL BAB SONRA MENBİÇ’

Emk. Tümg. Armağan KULOĞLU:

 “Yukarıdaki hat tamamlandı, ancak birçok yerde derinlik yok. Cerablus’tan Sucu Çayı’na kadar derinlik 25-35 kilometre ama Çobanbey’de sağlanan 4-5 kilometre derinlik, IŞİD’in Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmesini önleyecek bir derinlik değil. Öncelikle El Bab dahil en az 40 kilometre derinliğe inilmeli.İkincisi PYD Fırat’ın doğusuna çekilmeli. Verilen sözler tutulmadı. Menbiç’te PYD’ye danışmanlık yapan ve ‘embedded’ (iliştirilmiş) denilen ABD Özel Kuvvetleri de var. Rusya ve İran ile işbirliği yaparak ve Suriye yönetimiyle de iletişime geçerek ABD üzerinde baskı kurup PYD Menbiç’ten çekilmeye mecbur bırakılabilir. Şu anda Suriye’de önceliğimiz demokrasi değil, ondan önce toprak bütünlüğü ve istikrarı. Suriye halkı geçiş dönemi sonrasında demokratik kararını verir. PYD çekilmezse Türkiye gereğini yapmalı, aksi halde prestij kaybeder. 90 kilometre hudut hattında 40 kilometre derinliği kontrol altına aldıktan sonra PYD’yi de doğuya itmek lazım.”

‘ÖNCE TAKVİYE SONRA CEPHE’

Strateji Uzmanı Mete YARAR:

“Bayram öncesinde muhtemelen Azez ile Çobanbey arasındaki bazı köylerin ve ilerleme hattının güçlendirilmesi ile çalışmalar yoğunlaşılacaktır. Türkiye eğer Menbiç ve El Bab hattına ilerleyecekse bu operasyonu bayram sonrasına bırakacaktır. Bu arada ÖSO bölgede mevzilerini kuvvetlendirecek, TSK da takviye unsurlarını bölgeye gönderecektir. Türkiye, Menbiç’in PYD’nin kontrolünde olduğunu biliyor. ABD ise Menbiç’in SDG kontrolünde olduğunu ileri sürüyor. Bu Türkiye ile ABD arasında gerilime neden olacak. Türkiye harekâtı Menbiç’e doğru ilerlettiğinde aynı tartışma ülkemizde de başlayacak. El Bab ise IŞİD’in en fazla direnç göstereceği nokta olacaktır. İstihbarat bilgileri IŞİD’in Çobanbey’in güneyinden başlayarak mayınlama ve uzun menzilli tanksavar silahlarıyla bölgeyi takviye ettiği yönünde. Güneye doğru bir operasyon planlanmazsa ve Türk tankları buna destek vermezse operasyonun hızı çok da yeterli olmayacaktır. Bu tip harekâtların iki sıkıntısı var: Çok süratli giderseniz, hattın arkasını doldurmakta sıkıntı çekebilirsiniz. Yavaş ilerlemeniz durumunda da karşı tarafın, yığınaklanma yapmasına müsaade edersiniz. TSK’nın bayram öncesi ve sonrasında topçu ve diğer silah sistemleriyle bölgeyi bayram sonrasına hazırlayacağını düşünüyorum. Sonuçta da Türkiye uzun zamandan beri ulusal ve uluslararası kamuoyunda dile getirdiği Mare-Cerablus arasındaki güvenli hat projesini muhtemelen tek başına hayata geçirmiş olacaktır.”

HABERTÜRK