Paris Otomobil Fuarı’nda soruları yanıtlayan Kibar, bünyelerinde çok sayıda Korelinin çalışması nedeniyle 15 Temmuz’daki darbe girişiminin hemen akabinde, olayın çok hızlı bir şekilde Kore’den sorgulandığını, ellerinden geldiğince olayı anlatmaya çalıştıklarını ifade etti.

Kibar, “Dış Ekonomik İlişkiler Kurulunda (DEİK) yönetim kurulu üyesi olmam ve devletin de iş dünyasının bilgilendirilmesi açısından birtakım yönlendirmeleri sayesinde, aldığımız bilgileri ortaklarımızla daha net bir şekilde paylaşmaya çalıştık. Ertesi hafta içerisinde herhangi bir aksaklığın olup olmadığını ölçümleyebilmek için Hyundai’den üst seviyede üç grup ziyareti gerçekleşti. O gece sadece bir vardiyalık üretim kaybımız söz konusu oldu. Diğer sanayi şirketlerimizde o kayıplar yaşanmadı.” diye konuştu.

Türkiye’nin, gündemin çok sık değişmesi ve farklı kriz potansiyeli yaratabilecek ortamlarla karşı karşıya kalmasından dolayı toplumsal olarak birtakım önemli refleksler geliştirdiğini ifade eden Kibar, “Kötü bir olay yaşandığında, o olaydan sıyrılıp normal sürece geçmemiz, diğer ülkelerdeki toplumsal reaksiyonlardan çok daha hızlı olmaya başladı.” dedi.
Türkiye’de Hyundai ile 26 yıllık iş birlikleri olduğunu anımsatan Kibar, şunları kaydetti:

“Bu süreçte, Türkiye ekonomisinde değişik şekillerde 7 kriz yaşadık. Tüm bu süreçleri yaşadığımız için Türkiye’deki iş dünyası genel anlamda kriz reaksiyonlarının tedbirlerini çok daha seri şekilde alıp normalizasyon sürecine daha etkin girebilir bir yapıya kavuştu. 15 Temmuz’dan sonra Hyundai’ın 3 başkan yardımcısı tarafından ziyaret edildik. Hyundai’ın patronunun oğlu da 15 Temmuz’dan sonra bize ziyarette bulundu. Onlara, Türkiye’nin krizlere alışık olduğunu ve bu krizin 3-6 ay içerisinde normale döneceğiyle ilgili paylaşımlarda bulunduk. Bu iyileşmelere paralel birtakım kararlar alabiliriz. Hyundai, Türkiye’de pazar etkinliğine doğru strateji belirleyip devreye alacak. Yapılan toplantılarda Türkiye’ye güvenlerinin tam olduğunu, önümüzdeki yıllarda yeni haberlerin alınabileceğini ifade ettiler.”

“DEVLETİN YENİ TEŞVİK KARARNAMESİYLE ÖNEMLİ MİKTARDA YATIRIMLAR BAŞLAR”

Ali Kibar, mevcut kapasitelerini maksimum noktada kullandıklarını, Türkiye’nin üretim kabiliyetine ve ürettiği ürünlere olan talebi gördüklerini söyledi. Hyundai’ın, gelecek yıl Türkiye’de üretim faaliyetine geçişinin 20’nci yılının kutlanacağını hatırlatan Kibar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“20’nci yılda güzel haberleri de paylaşmak mümkün. Mevcut kapasite artışını sağlayabilecek format için teknik anlamda çalışıyoruz. Yeni bir modelle ilgili de konuşmalarımız var. Önümüzdeki yıl bir SUV aracı düşünüyorduk, ona Kore’de devam edecekler. 2 segment var konuşulan ama netleşmeden söylemek doğru olmaz. Otomotivin Avrupa pazarındaki artışı yüzde 8 civarındayken, Hyundai’ın Avrupa pazarındaki artış oranı yüzde 12’ler civarında. Yani Hyundai, pazardaki artıştan daha iyi bir performans sergiliyor. Bu süreci Türkiye’nin etkinliğiyle daha da artırmayı düşünüyorlar.”Kapasite artışıyla ilgili çalışacaklarını ifade eden Kibar, mevcut arazileri üzerinde yeni bir platform kurarak kapasitelerini 300 binin üzerine çıkartmak istediklerini bildirdi.Türkiye’de toplam pazarın 950 bin bandına geldiğini ve 2-3 yıl sonra Türkiye’de yıllık araç tüketiminin 1,2 milyon bandına ulaşacağını belirten Kibar, “Çevremizde bazı zorluklar ve sıkıntılar var ama başka yerlerde de açılımlar söz konusu. Devletin yeni teşvik kararnamesiyle önemli miktarda yatırımlar başlar. Uzun yıllardır sanayiye yeterince ehemmiyet verilmiyordu. Şimdi verilmeye başlandı.” diye konuştu.

Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!

“ALÜMİNYUM KAPASİTEMİZ 300 BİN TONA ÇIKACAK”Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Kibar Holding’in çalışmalarına ilişkin bilgi verirken de şunları kaydetti:

“Kibar Holding olarak, Kocaeli’de ambalaj sektörü yatırımlarımıza başladık. 65-70 milyon avro civarında bir yatırım… 4.0 tesislerine uygun tesis yapıyoruz. Mayısta temel attık ve önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde tamamlayacağız. Alüminyum sektörüne yatırım yapıyoruz. Dilovası’nda 75 milyon avro civarında bir yatırıma başladık. Alüminyum kapasitemiz 260 bin tondan 300 bin tona çıkacak. İlave ettiğimiz folyo yatırımı var ve 100 bin tonun üzerine çıkmayı hedefliyoruz. O da bizi Avrupa’da 1 ya da 2’nci alüminyum folyo üreticisi pozisyonuna getiriyor.

Bizim yine alüminyum sektöründe hedeflediğimiz 700 milyon dolar civarında bir yatırım var. Türkiye’de yapılamayan savunma sanayi ve gelişmiş teknolojilerin ihtiyacını görecek alaşımlardaki ürünlerin üretilebilme tesisi… Bunu Karasu’da yapmayı düşünüyoruz. Türkiye, her şeye rağmen yatırım ihtiyacı ve niyeti olan yabancı sermayeler için bölgemizdeki en cazip, en istikrarlı ve en güvenilir ülke.”

HABERTÜRK