SON DAKİKA

Jokerhaber

HDP’li Yüksekdağ: Toplumun talebi başkanlık sistemi değil

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Karanlık darbe girişiminin üzerinde aylar geçti ama halen darbe girişimi karanlıkta kalmaya devam ediyor.” dedi

HDP’li Yüksekdağ: Toplumun talebi başkanlık sistemi değil
Bu haber 25 Ekim 2016 - 15:05 'de eklendi ve 129 views kez görüntülendi.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki sürecin başkanlık için bir fırsata dönüştürüldüğünü öne sürerek, “Türkiye toplumunun sistem olarak talebi, başkanlık talebi değildir. Bütün yıkım ve zorla hizaya dizme operasyonlarına rağmen, Türkiye toplumunun çoğunluğu başkanlığa onay vermiyor” dedi.

Yüksekdağ, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Van depreminin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen yaşanan mağduriyetlerin izlerinin silinmediğini savunan Yüksekdağ, aradan geçen zamana rağmen depremin yaralarının sarılmadığını öne sürdü.

Yüksekdağ, “HDP ve DBP’ye yönelik “siyasi soykırım operasyonlarının yapıldığını” öne sürerek, çok sayıda HDP ve DBP yöneticisinin gözaltına alınarak tutuklandığını, birçok ilde operasyonların devam ettiğini, daha önce bu yöntemi deneyenlerin cevaplarını aldığını söyledi. Figen Yüksekdağ, şöyle devam etti:

“Sanıyorlar ki OHAL ilan ettiklerinde işkencenin, hukuksuzlukların üstü örtülür. KHK’lar bir sopa ama sihirli sopa değil. Bir zor, yalan sopası ve bu sopa da gün gelir kırılır atılır. Demokratik direniş karşısında hiçbir sopa, silah sonsuza kadar hüküm sürmemiştir ve süremeyecektir.

Demokratik direnişin gücüyle direneceğiz ve onların zor aygıtlarını da elinde bırakacağız. Her yerde bütün partili arkadaşlarımız kararlı bir şekilde bu siyasi soykırım operasyonlarına karşı, örgütlülüğüyle, disipliniyle, her şeyden önce de insani bir davaya hizmet etme bilinciyle direniyor ve direnecek.

Karanlık darbe girişiminin üzerinde aylar geçti ama halen darbe girişimi karanlıkta kalmaya devam ediyor. Türkiye’yi karanlığa boğmakta kararlı bir siyasi iktidar darbe girişimini de karanlıkta bırakmakta ısrar ediyor.”

Yüksekdağ, darbe girişimi gerçeğinin çarpıtıldığını ve karartıldığını iddia ederek, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin sordukları soruların yanıtsız bırakıldığını, siyasi ayağına ilişkin bu zamana kadar tek bir ikna edici yanıt verilmediğini, bunun nedenini çok iyi bildiklerini ifade etti.

Darbe girişiminin ardından 32 bin kişinin tutuklandığını belirten Yüksekdağ, “32 bin kişinin tutuklandığı bir operasyondan bahsediyoruz. Kocaman bir gövde. Öyle bir örgüt düşünün ki kocaman bir gövdesi var. Bu kocaman gövdenin tek bir başı var, işte o da Arizona’da, başka da bir şey yok. Kimi kandırıyorsunuz siz? Tarihte, yaşamda böyle bir örgüt örneği mi var? Darbenin siyasi ayağı, siyasi yönetim merkezinin nerede olduğunu kendileri de biliyorlar. Kendi içlerinde olduğunu kendileri de çok iyi biliyorlar. Ama işte o kontracının söylediği gibi bir tuğla çekerlerse bütün parti, iktidar başlarına yıkılır. Bundan korkuyorlar.” görüşünü savundu.

“TOPLUMUN SİSTEM OLARAK TALEBİ BAŞKANLIK DEĞİLDİR”

Yüksekdağ, 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki sürecin başkanlık için bir fırsata dönüştürüldüğünü öne sürerek, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’nin şu an istikrarı sağlamak için barışa, demokratik bir kurucu iradeye ihtiyaç varken, onlar, başkanlık gündemi etrafında dört dolanıyorlar ve bizi de bu eksenin etrafında dolanmaya mecbur bırakmaya uğraşıyorlar. Türkiye toplumunun sistem olarak talebi, başkanlık talebi değildir. Bütün yıkım ve zorla hizaya dizme operasyonlarına rağmen, Türkiye toplumunun çoğunluğu başkanlığa onay vermiyor.

Bizler en baştan itibaren, ilkesel olarak başkanlık rejimine karşı çıktık. Bugün, siyasi iktidarın ihtiyaç duyduğu tekçiliğe karşı çoğulculuktur. Bizler, bugün çoğulcu, parlamenter ve yerel demokrasiye dayanan bir rejimin tesis edilmesi gerektiğini savunuyoruz. HDP’nin içinde olmadığı bir anayasa tartışması, halkın içinde olmadığı bir anayasa demektir.”

HABERTÜRK

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA