12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Fenerbahçe, Avrupa Ligi play-off turun ilk maçında 3-0 yendiği Grasshoppers’ı rövanşta 2-0’la geçerek gruplara kaldı. HTSPOR yazarları bu mücadeleyi yorumladı
ADVOCAAT FARKI | İBRAHİM YILDIZ
Zürih dün Fenerbahçe şenliğine tanıklık etti. Sahanın neredeyse çoğunluğunu Türk izleyiciler doldurmuştu. Alınan galibiyet Sarı- Lacivertliler’i Avrupa gruplarına taşırken, taraftarları da mutlu etti.
Fenerbahçe, İstanbul’da aldığı 3-0’ lık skorla işi garantilemişti. İsviçre’nin genç ekibi Grasshoppers kalite olarak Sarı-Lacivertliler’in altında bir takım. Dün rövanş karşılaşmasında bir kez daha bunu gördük. Oyunu istediği gibi yönlendiren, tempoyu ayarlayan Fenerbahçe oldu.
Doğal olarak kendilerini fazla riske sokmak istemediler. İlk 30 dakika oyunun tüm inisiyatifini rakip takıma bırakan Fenerbahçe, kendi yarı alanından çıkmayı dahi düşünmedi. Bu taktik rakibin ne yapacağını görmek ve onları yormak anlamında normal bir anlayıştı.
İkinci yarıyla birlikte oyunun kontrolü tamamen ekibimizin eline geçti. Zaman zaman iyi paslar yaptılar. Topa sahip olduklarında ne denli tehlikeli olduklarını gördük. Ancak, bu maçtan çıkarılacak önemli dersler var.
Karşılaşmaya Robin van Persie, Stoch ve Alper’le başlayan Hollandalı teknik adam Dick Advocaat, kontra toplarla sonuca gitmek istedi. Ne var ki, orta alanda kontrollü pas oranının düşük olması, rakip alanda çoğalmada yaşanan sıkıntılar çok açık biçimde ortaya çıktı. Bu sorunun oluşmasındaki en büyük etken ise sezona iyi başlayan Salih Uçan’ın son iki maçtır ortaya koyduğu performansından kaynaklanıyor. İleri uçtaki arkadaşlarına gerekli pasları yapması beklenen Salih, oyunda kaldığı süre içinde tek bir asist yapamayarak hayal kırıklığı yarattı.
Yine Ozan tüm iyi niyetine ve mücadelesine karşın top kayıplarında takımın önde gelen futbolcularından birisi. Orta alanda Salih ve Ozan iyi pas trafiği üretemeyince kenarlardan gelen ataklar da istenilen verimlilikte olmadı. Özellikle sağ kanatta oynayan Van der Wiel’in rakip geçme sorunu var. Hasan Ali de olmasa orta yapacak oyuncu yok diyebiliriz.
Sarı-Lacivertliler dün şunu ispatladılar… Topu ayağa hızlı oynadıklarında, tempoyu yükselttiklerinde rakibin tüm disiplinini bozabiliyorlar. Pozisyona giriyorlar. Karşılaşmanın sonlarına doğru bu akılcı taktik ve istek arka arkaya 2 golün kazanılmasında önemli etken oldu. Kaliteli oyuncuları ile potansiyeli olan Fenerbahçe’nin eksiklerini giderdiğinde Avrupa’da önemli işler yapabilir.
ALPER DAHA İYİ OLABİLİR
Ayağına topun yakıştığı futbolculardan Alper. Biraz daha güçlenip, küçük müdahalelerden etkilenmemeli. Rakip eksiltmesi, iyi ortalar ve araya paslarda etkili. Kendini geliştirirse takımın yıldızı olur.
WİEL RİSK ALMALI
Ataklara çıkması yerinde. Ancak aldığı tüm topları geriye ya da yan pas olarak değerlendirmesi pozisyonu öldürüyor. Bir kez de adam geçip orta yapmayı denese golcülerin işini kolaylaştıracak. Böyle oynarsa Gökhan’ı aratır.
SONUÇ İYİ YA FUTBOL? | FAİK ÇETİNER
İlk maçta turu garantileyecek skoru yakalamışsın. Rakip lokum gibi. Kendi evinde oynamasına rağmen tribünlerde Sarı-Lacivert coşku hakim. Saha, hava güzel. Amatör takım hüviyetindeki Grasshoppers’ın tek yıldızı yok. O zaman ne yapacaksın, çıkacaksın biraz kendini göstereceksin, seni destekleyenleri mutlu edeceksin.
Bütün şartlar lehinde olmasına rağmen dün F.Bahçe oyunun ilk yarısında Van Persie’nin kaleyi yokladığı iki şut dışında pozisyon bile üretemedi. Advocaat, Van Persie ve Stoch’u bu defa ilk 11’de sahaya sürmüş, Kjaer takıma dönmüş, Neustadter kulübede kalmıştı. 4-3-3 düzenindeki F.Bahçe’nin ilk 45 dakikada ne yapmak istediğini anlayamadık! Bereket rakibin F.Bahçe’yi rahatsız edecek ne gücü, ne kapasitesi, ne de silahı vardı. Kadıköy’deki ilk maçta pozisyon fakiri olan İsviçreliler, dün de evinde pek farklı değildi. F.Bahçe’nin bölgeler arasındaki kopukluğu, kanatların çok iyi işlemeyişi, Ozan Tufan ve Salih’in orta sahaya hakim olamayışları, takımı ilk yarıda ofansif futboldan uzaklaştırdı.
İkinci yarının başında Salih’in sakatlığı sebebiyle oyuna Aatıf girdi, Alper Potuk da orta alana döndü. Bu değişiklik sonrası F.Bahçe biraz daha hücumda gözükmeye başladı. Daha sonra Van Persie, yerini Fernandao’ya bıraktı. Son bölümde Alper Potuk ve Mehmet Topal’ın orta alanda etkili olmaya başlamaları ile takım pozisyona girdi. Van der Wiel-Alper Potuk imzalı bir hücum organizasyonunda Fernandao boş kaleye topu yollayınca oyun da koptu. Ardından vuruş ustası Stoch’un maça noktayı koyan golü geldi.
Şimdi gelelim gerçeklere… İlk maçta alınan 3-0’lık galibiyet sonrası F.Bahçe lige mağlubiyet ile başladı. Dünkü 2-0’lık deplasman galibiyeti de kimseyi havaya sokmasın. Bu takım acilen bir 10 numara arıyor. Bu futbol görüntüsü ile Avrupa Ligi’nde büyük hedefler kovalanmaz, bizden söylemesi.
PİYANGO
Son iki yılda kiralık giden ve bu sezon forma şansı bulan Miroslav Stoch dün yine golünü attı. Bence bu yılın transfer piyangosu Stoch olur.
FORMA
Dün tribünlerde Sarı-Lacivert şov vardı. Futbolcuların giydiği forma ise o tribünlere hiç uyum sağlamadı. İçinde lacivert olmayan bu formanın çok beğenildiğini sanmıyorum.
HABERTÜRK