Erdoğan konuşmasında, Kılıçdaroğlu’nun havalimanından çıkışına izin verilmesi için telefon trafiği yürütüldüğünü ve kimsenin çıkışına izin verilmezken O’nun rahatlıkla çıktığını vurgulayarak, “Orada bir görüşme söz konusu. Darbecilerle temasta bulunuyorlar. Hadi sen gidebilirsin diye ona yol veriyorlar. 7 Ağustos’ta Yenikapı buluşması yapıyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yi davet edin diyorum. Havalimanında darbecilerle iletişim kurduğunu bilseydim davet etmezdim. Darbecilerle anlaşmış olan birini nasıl davet ederim?” diye konuştu.

İşte Erdoğan’ın konuşması:

“ÜLKE BATSIN, AMA ERDOĞAN OLMASIN DİYORLAR”

Bunlar tam kör. Ülke batsın ama Erdoğan olmasın. Bunun insani ve vicdani bir yanı olur mu? Biz bu faşizan anlayışlara bu ülkeyi terk edemeyiz. Bu ülkeyi bunlardan zor temizledik. O yüzden milli irade diyoruz. Bunlar Atatürk’ün partisiyiz, Atatürkçüyüz diyor. Atatürk egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyor. Bu millete efendilik yoktur, hizmetkarlık vardır. 780 bin kilometre karede hizmetlerimiz var, 80 milyona hizmetlerimiz var. Bize düşman olanlar kim? Bizi sevenler kim? Bu soruların cevabını bulduğumuzda doğruyu buluruz.

KILIÇDAROĞLU’NUN, “SAYIN ERDOĞAN VAR OLDUĞU SÜRECE YETKİLERİ KULLANSIN, SONRA GERİ DEVRETSİN” SÖZLERİ

Anayasal bir sistemde çok saçma sapan bir teklif. Ben Tayyip Erdoğan olarak kendime bir sistem istemiyorum ki. Bu ülkenin geleceğini kurtaracak bir sistemi biz inşa edelim diyorum. Ben faniyim. Ama sistemler bakidir. Bizim derdimiz burada bu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun öyle lafları var ki ne ipe gelir ne sapa gelir. İkide bir tek adamlıktan, tarafgirlikten bahsediyor. Şu anda başbakanları düşünün. Başbakan o da yürütmenin başı, hem parti genel başkanı hem de başbakan, icracı. Tarafgir mi? Hayır.

“BU TAYYİP ERDOĞAN MESELESİ DEĞİL”

Gelecek ihtimaller üzerine inşa edilmez. Onun için biz faniler üzerine değil, sistem üzerine inşa edelim. Bu sistemin değişmesi lazım. Riski olmayan şey hayatta olur mu? Ticaret, siyaset, yaşam risktir. Ama risk paylaşıldıkça azalır. Eğer risk alabiliyorsanız güç katarsınız. Eğer bu sistemi hakikaten inşallah 16 Nisan’da milletimiz kalkar da geçirdiği takdirde buna milletçe saygı duyacağız. Bu, Tayyip Erdoğan meselesi değil. 16’sına kadar elimde bir belgem var mı, 2019’a kadar bir belge var mı? Ben Rabbimin bize emrettiği şekliyle hayatı yaşıyorum. Asla kişilerle bir ülkenin geleceğini bağımlı kılmayacağız. Dünyadaki en güçlü ülkeleri düşünün. Amerika’da 4+4 diyor.

“HAYIR” DİYENLERE ÇAĞRI

‘Hayır’ diyenler teröristtir demedim. ‘Hayır’ diyenlere bir çağrıda bulunuyorum. ‘Hayır’ diyenleri anlayışla karşılarım. Şu anda ‘hayır’ı Türkiye’de, dünyada kim savunuyor. Kandil, bölücü başı, FETÖ’nün başı ‘hayır’ diyor. Terör örgütü Avrupa’da Türkiye’de düşmanlarıyla el ele ‘hayır’ kampanyaları yapıyor. Ben de diyorum ki güzel hizmetlere ‘hayır’ diyenlerle beraber olma. Bütün köprüler, havalimanları milletimiz için.

Şu andaki şartlarda Cumhurbaşkanı ancak vatana ihanetten yargılanabilir. Yeni düzenlemeyle Cumhurbaşkanı, kişisel suçlardan yargılanabiliyor. Şu 18 maddeyi hem iyi okumaları lazım hem de iyi anlamaları lazım.

“YEMİN METNİ DEĞİŞECEK Mİ?” SORUSU

TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!

Bu işin gündeminde yemin metni yok. Yemin metni aynı. Değişen bir şey yok şu anda. Şu anda Başbakan partili mi? Evet. Başbakan için böyle bir soru soruyorlar mı? Cumhurbaşkanı için böyle bir durum söz konusu olunca ne fark ediyor?

“DARBECİLERLE ANLAŞMIŞ OLDUĞUNU BİLSEM DAVET ETMEZDİM”

Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanı’nda VIP’teki görüntüleri kameralara takıldı. Işıldakları olan araçlarla tankların yanına geliyorlar. Orada bir görüşme söz konusu. Darbecilerle temasta bulunuyorlar. Hadi sen gidebilirsin diye ona yol veriyorlar. Oradan Bakırköy İlçe Başkanı’nın evine gidiyor.

Oturduğu koltuk kontrollü bir koltuktur. Oradaya kasetle geldi, kasetle gidecek. Dürüst değildir bu adam. 7 Ağustos’ta Yenikapı buluşması yapıyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yi davet edin diyorum. Havalimanında darbecilerle iletişim kurduğunu bilseydim davet etmezdim. Darbecilerle anlaşmış olan birini nasıl davet ederim?”

“CUMHURBAŞKANI HSYK’NIN TAMAMINI ATAMIYOR”

2010 öncesi üye sayısı 7 asıl, 5 yedekti. Ve Cumhurbaşkanı o zaman 5 tane asıl, 7 tane yedek atardı. TBMM’nin hiçbir atama yetkisi yoktu. Şu anda ise 21 asıl, 7 yedek var. TBMM yine atama yapamıyor. Cumhurbaşkanı ise 4 tane atıyor. Cumhurbaşkanı, HSYK’nın tamamını atamıyor. Şimdi üye sayısı 21’den 13’e düşüyor. TBMM’den 7 kişi geliyor, 5’te 3 parlamento çoğunluğuna tabi. Bu, parlamentoda bir uzlaşmayı gerektiriyor. Cumhurbaşkanı yine 4 kişi atıyor.

“FESİH YETKİSİ YOK”

Fesih yetkisi diye birşey söz konusu değil. Yeniden seçim söz konusu. Yeniden seçim kararı parlamento buna uyarsa olur. Bu ise mevcut Cumhurbaşkanın yeniden aday olması anlamında değildir. O zaten ikinci defa seçildiği için durumunu bitirmiş oluyor.

Aklı selimin yolu birdir. ‘Evet’ diyen vatandaşlarımızı bu ülkede yapılan olumlu gelişmeleri gördükleri için teşekkür ediyorum. Daha ufki yaklaşımları var. Kim bize düşman? Batı.