12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Wow Otel’de “Parlamentolar arası Kudüs Platformu Kudüs ve Süreci̇n Problemleri̇ Sempozyumu”nda yaptığı konuşma konuştu. Erdoğan, “İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmak sadece sıkılı yumruklarından ve ellerindeki taşlarından başka hiçbir silahı olmayan Filistinli çocukların görevi değildir.” dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle;
“HAREM-İ ŞERİF’İN KUTSİYETİNE ZARAR VEREN EYLEMLERE SESSİZ KALAMAYIZ”
“Bizim beklentimiz, bırakın Filistinlilere bu tür baskılar yapılmasını, tarihi olarak kendilerine ait olan toprakların iadesi için gereken adımların derhal atılmasıdır.” diyerek, “Müslümanların ibadetlerini kısıtlayan Harem-i Şerif’in kutsiyetine zarar veren mütecaviz eylemlere sessiz kalamayız.” şeklinde konuştu.
‘BMGK BİR TURNUSOL KAĞIDI İŞLEVİ GÖRÜYOR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede yaşanan pek çok gerilimin temelinde Filistin meselesinin, buradaki hak gasbının yattığının aşikar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Alınan BM kararları maalesef bu haksız durumu gidermeye yetmedi. Çünkü hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun geçerli olduğu mevcut küresel sistemde, bu kararların hiçbiri uygulanamıyor. 1948 yılından bu yana Filistinli kardeşlerimize yönelik baskı, tehcir ve ayrımcılık politikaları artarak devam ediyor. Açıkçası ben Filistin meselesinin BM Güvenlik Konseyi için bir turnusol kağıdı işlevi gördüğüne inanıyorum.”
“Hem kıtaların orada temsil edilmesi sağlanmalıdır hem dünyadaki tüm inanç gruplarının orada temsil edilmesi sağlanmalıdır, dolayısıyla ‘Biz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde yokuz’ kimse dememeli. Bunun sağlanması lazım. Eğer Birleşmiş Milletler adalet tesis edecekse, adalet dağıtacaksa bu böyle olur. Ama şu andaki haliyle ben Birleşmiş Milletlerden adalet beklemiyorum, böyle bir adalet de oradan çıkmaz, bunu bilin. ”
“İSRAİL’E UYARIDA BULUNDUK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yakın dönemde ezan konusunda yaşanan tartışmaları tehlikeli buluyorum. Böyle bir tartışmanın varlığı dahi akıl ve vicdan dışıdır. Bu tartışmanın kimseye faydası yoktur. Bu uygulama yalnızca Filistinlileri değil, tüm Müslümanları rencide etmektedir. Bu konuda endişelerimizi, böyle bir tasarının yasalaşması halinde ne tür tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini İsrailli yetkililere ilettik. Kalıcı barış için tek yol 1968 haritası temelinde bağımsız Filistin devletinin kurulmasıdır. Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısını 137’nin üzerine çıkarmamız gerekiyor. Bu bir insanlık vazifesidir. Filistin’in İsrail ile aynı şekilde temsil edilmesini sağlamalıyız. Müslümanlar olarak uluslararası planlar yanındaki bu çalışmalar yanında Kudüs’teki tarihi mirasımızın üzerine titremeliyiz.” açıklmasında bulundu.
‘HOCA FALAN DEĞİL ŞARLATAN’
Erdoğan, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile ilgili yaptığı konuşmada, “Irak’ta ve Suriye’de mezhep çatışmaları oluyor. Buna seyirci mi kalalım? Gelin el ele verelim ama dik duralım. Duygusal davranmayalım. Atmamız gereken adımları atalım. 15 Temmuz’da milletim F-16’ların, tankların, topların insanoğluna işlemyeceğini gösterdi. neden çünkü onlar şehadete yürüdü. FETÖ bu ülkede hedefine ulaşamadı ve ulaşamayacak. Bu bir şarlatandır, hoca falan değildir. Ne diyorlar o bize şah damarımızdan daha yakın. Bunu yazan da profesör. Profösör olsan ne yazar. Bunlar işi işte buralara kadar getirdiler.” ifadelerine yer verdi.
‘DİKTATÖR ESAD’IN HÜKÜMRARLIĞINA SON VERMEK İÇİN GİRDİK’
“Biz sabır sabır dedik, en sonunda dayanamadık Suriye’ye ÖSO ile girmek zorunda kaldık. Niçin girdik? Bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Mesele toprağın gerçek sahipleri, toprağına sahip olsunlar. Bunu sağlamak için. Orada adaletin tesisi için varız. Devlet terörü Esad’in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik. Kimse de ırkı milliyetçilik yapmasın. Çünkü bizim asabi bir milliyetçiliğe asla olumlu bakmamız mümkün değildir.”