Zonguldak’taki toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak’a yeni operasyonun sinyalini verdi.

Türkiye’nin Fırat Kalkanı ile Suriye’de oynanan oyunu bozduğunu söyleyen Erdoğan, “Biz şimdi yeni planın eşiğindeyiz. Kerkük’te milli bayrağın dışında orada, ikinci bir bayrağın asılmasını kesinlikle yanlış buluyorum. Ve oradaki o bayrağın sahipleri şunu bilsinler ki, bölücülük yapıyorlar. Ben Irak bölgesel Kürt yönetimine sesleniyorum: Bu yanlıştan bir an önce dönün. Şu anda Irak Merkezi yönetimi zaten onu doğru bulmadığını açıkladılar. Bizler de aynı şekilde buradan uyarıyı yapıyoruz. Çünkü Kerkük Kürtler’indir safsatasına Türkiye olarak biz uymuyoruz. Kerkük orada yaşayan Türkmen, Arabıyla, Kürdü varsa Kürdüyle hepsinindir. Böyle bir iddia içerisine girmeyin. Bunun bedeli ağır olur. Türkiye münasebetlerinizi bozarsınız. Münasebetleriniz iyi gidiyor. Hemen o bayrağınızı indirin. Yoksa şu andaki geldiğimiz noktadan kusura bakmayın geri adım atmaya mecbur kalırsınız.” diye konuştu. 

EY KILIÇDAROĞLU BM’NİN KAPISINI BİLMİYORSUN SEN

Konuşmasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki gösteren Erdoğan, şöyle dedi:

“Ana muhalefetin başındaki zat ‘Cumhurbaşkanı gelecek parlamentoyu feshedecek’ diyor. Parlamentonun feshi diye bir şey asla söz konusu değil. Tam tersine daha güçlü bir parlamento var. Milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkıyor. Eğer Cumhurbaşkanı seçim yenileme kararı alacak olursa hem milletvekili seçiminin yenilenmesi hem de Cumhurbaşkanlığı seçiminin yenilenmesi demektir. Şimdi diyor 400 tane muhtar var. Faraza Zonguldak’ta. Yarın sabah 16 Nisan seçim yapıldı. 17’sinde bu muhtarlıklar kapacak diyor. İnandınız mı? Ama inananlar var. Zaten muhtarlarla işi-gücü yok. Muhtarlara değer veren bir insan değil. Ben BM Genel Kurulu’nda konuşma yapıyorum. Türkiye’de açıklama yapıyor: BM’de muhtarlara konuşur gibi konuştu diyor.

Ey Kılıçdaroğlu ta 20 yaşından itibaren bu işin içerisinde olmuş, gençlik yıllarından itibaren siyasetin içinde yetişmiş, belediye başkanlığı yapmış, Başbakanlık yapmış, 2,5 yıldır Cumhurbaşkanlığı yapıyorum. Bir kere haddini bileceksin. Sen bir defa BM’nin kapısını bilmiyorsun. O genel kurulda kimler olur, kimler olmaz bundan haberin yok. BM Genel Kurulu’nda sadece seçilmişler olmaz aynı zamanda atanmışlar olur. Sen sadece muhtarlara konuşuyor ifadesini kullandığında bu benim muhtarlarıma hakarettir. Nitekim Ankara Sincan’da bir muhtar çıktı dedi ki, Cumhurbaşkanımızın konuşmasına böyle dedin, bize hakarettir dedi. Ne dese beğenirsiniz; haddime! Akşam başka, sabah başka.

DÜŞÜNMEDEN KONUŞUYOR

Maalesef düşünmeden konuşuyor. Kılavuz karga olunca durum değişiyor. Göreve geldiğimden beri her hafta muntazaman 400-450 muhtarı külliyeye davet ederim. Önce İçişleri Bakanım konuşur, kendilerine form dağıtılır. Kendilerine bir yemek ikram ederim. Yemekten sonra kendileriyle il il fotoğraf çektiririz. Ondan sonra hediyemizi verir, kendilerini uğurlarız. Şu ana kadar 16 bin muhtarı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde milletim adına ağırladım. 17 Nisan’da muhtarlıklar kapanacakmış. Bu maddeleri bir oku. Bir defa kararname ile muhtarlık kapanamaz. Zira bunlar kanunla geldiler, kanunla gelen ancak kanunla gidebilir. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ne anayasanın, ne de kanunların üzerinde değildir. Ama bunu da bilmiyor. Oku be oku! Okuya okuya görmeli işi, sonra pişman olmamalı kişi.

SÜREÇ NORMAL İŞLESEYDİ 12 HÜKÜMET KURULURDU

7 Haziran seçimlerinde hiçbir parti tek başına iktidar olacak çoğunluğu yakalayamadı. Bu sıkıntılardan dolayı süratle hemen erken seçime gidelim dedik. Geçmişte koalisyonun ülkeye neler yaşattığını yaşı 30-40 olanlar; özellikle bizim kuşak çok iyi bilir. 1950’den beri ülkemize 48 hükümet görev yaptı. Süre içinde eğer görev süreleri 5 yıl olsaydı 10 hükümet, 4 yıl olsaydı 12 hükümet işbaşında bulunmalıydı. Ama 48 hükümet kurulmuş.

ULA HANGİSİNE EVET DİYECESUN!

15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapıldığı zaman bu solaklar ne dedi? Hayır dediler. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapıldığı zaman ne dediler, hayır dediler. Denizin altından Marmaray’ı yaptık. 3 yılda 200 milyon insan geçti Marmaray’dan. Buna da hayır dediler. Dedik ki, raylı sistemi yaptık ama yetmez. Bir de otomobilleri denizin altından geçirelim. Avrasya Tüneli yaptık, bunlar ona da hayır dediler. Osmangazi Köprüsü yaptık, buna da hayır dediler. Ula hangisine evet diyecesun? Şimdi İstanbul’da boğaza bir köprü daha yapıyoruz. Gidiş-geliş bir de tren. Bizim yaptıklarımızı bunlar hayal bile edemezler.

BU MİLLET SOKAKLARA DÖKÜLÜRKEN BU MEMLEKET BİZİM DEDİ

TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!

Biz onlara rağmen yapmaya devam edeceğiz. İhracatımız düştü diye seviniyorlarmış. Şimdi o da yeniden yükselmeye başladı. Turizmdeki sıkıntılarımıza umut bağlamışlardı, şimdi turizm de kıpırdamaya başladı. Büyüme rakamımız AB ortalamasının neredeyse iki katı üstünde çıktı. Orada da hüsrana uğradılar. Son üç yıldır ellerine geçen her aracı kullanarak üzerimize saldırdılar. Sokakları terörize etmeye başladılar. Çukurlarla terör örgütüne yol vermeye çalıştılar, yine olmadı. DEAŞ’ı üzerimize saldılar. FETÖ ihanet çetesinin ordu, yargı ve emniyetteki militanlarını üzerimize saldılar. İşte 15 Temmuz akşamı. Benim milletim Marmaris’ten kendilerine çağrıyı yaptığım zaman ne yaptı? Sokaklara döküldü mü? Meydanlara döküldü mü? Hava meydanlarına döküldü mü? Milletim bir şeye inanıyordu. Diyordu ki bu memleket bizim, ezanlar bizim, bu din bizim, kaptırmayacağız diyordu.

EY KILIÇDAROĞLU ELİNDEKİ BELGEYİ AÇIKLA! 17 NİSAN’DA REZİL OLURSUN

Üzerimizde F-16’lar uçuyor, havalimanına gittik. Üzerimizde helikopterler uçuyordu. Ana muhalefetin başındaki zat bunun bir senaryo olduğundan bahsediyor. Ben diyorum ki, Ey Kılıçdaroğlu elinde bir belge varsa çık açıkla, 16’sından sonraya bırakma rezil olursun! Her zaman diyorsun ki elimde dosyalar var. Bugüne kadar söylediklerin hiçbirisi doğru çıkmadı. Çık şunu açıkla! Açıkla da bizi rezil et! Bak Başbakan da söyledi, hadi açıkla! Şu anda ordu, emniyet, yargıda ne kadar FETÖ’cü varsa temizliyoruz ve temizlemeye devam ediyoruz. Çünkü bu kanser virüsünü bu ülkenin, bu devletin bütün üyesinden temizleyip bitireceğiz. Bunlara hayat hakkı tanımayacağız. Zira bunlar bu milleti, bu ümmeti böldüler. Bu mücadele sonuna kadar devam edecektir. Bu işi yamalı bırakmayız.

TERÖRİSTLERİ DOLAŞTIRIYORLAR, BAKANLARIMI KONUŞTURTMUYORLAR

Almanya şu anda teröristleri sokaklarda dolaştırıyor ama benim bakanlarımı konuşturtmuyor. Sonra haber gönderiyorlar münasebetleri düzeltelim. Her şeyin bir bedeli var. İsviçre Parlamentos’nun önünde pankart, benim fotoğrafım yanında silah. Alnıma silahı dayamışlar ‘Öldürün’ diyorlar. Tüm partilere sesleniyorum, onlarla beraber mi olacaksınız? Ben inanıyorum ki benim milletim 16 Nisan’da sandıkları patlatacak.

16 NİSAN’I BEKLİYORLAR

Biz ayakta kaldıkça onlar sendeliyor. Vatikan’da toplandılar. AB üyesi tüm ülkelerin liderleri Papa’yla bir arada oldular. 54 yıl Türkiye’yi kapılarında beklettiler hala bekletiyorlar. 16 Nisan bunun için çok önemli, onlar da 16 Nisan’ı bekliyorlar. Türkiye için kurulan tuzaklar onların başına geçecektir.

SEN KİMSİN BE AHLAKSIZ, SENİ SAMSUN’A SOKMAZLAR

Bir tanesi çıkmış diyor ki, evet çıkarsa Samsun’a çıkarız, Sivas’a çıkarız. İzmir’den denize dökeriz. Bu da CHP milletvekili. Bu adama terbiyesiz demeyeceksin de kime diyeceksin. Seni Samsun’a sokmazlar, Sivas’a sokmazlar, Amasya’ya sokmazlar! Sen kimsin be ahlaksız! Kimsin sen! Haddini bil, kendini bil, ceddini bil neslini bil! Edep yahu derler. Ama bunda o yok. Bunları dinleyenler alkış tutuyor. Yazıktır! Ama biz tahriklere gelmeyeceğiz. 16 Nisan’da sandıkta cevabı vereceğiz. Bu millet 16 Nisan’da inşallah yeni bir süreci başlatacak. Çünkü demokratik parlamenter sistemle Türkiye yıllardır yaşadı.