12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBA Ödülleri Töreni’nde konuştu. FETÖ’nün milletin hassasiyetlerini istismar ederken bu tür eksikliklerden faydalandığını belirten Erdoğan, “Hepsi iyi eğitim almış olabilirler, ama kalplerini zihinlerini bir şarlatana kiralamış olduklarını unutamayız. Birçok FETÖ’cü sadece sahiplerinin emrettiklerini yapan birer mankurta dönüşmüştür.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün istikrarsızlıkların arkasında kültürel yozlaşmanın bulunduğunu söyledi.
Selçuklu’yu kalbinden vuran Haşhaşilerin bu boşluktan yararlandığını söyleyen Erdoğan, sözünü FETÖ’ye getirdi. Erdoğan, “FETÖ denilen şer şebekesi milletimizin hassasiyetlerini istismar ederken bu tür eksikliklerden faydalanmıştır. Hepsi iyi eğitim almış olabilirler, ama kalplerini zihinlerini bir şarlatana kiralamış olduklarını unutamayız. Bunun için ilimle birlikte ecdadımız irfanı ilmin yanına koymuştur. Bir de hikmeti koymuştur. İlimle hikmeti beraber anmıştır. Hikmet olmazsa o bilginin hiçbir anlamı yok.” dedi.
“ALLAH’TAN BAŞKA HİÇBİR GÜCE KUL OLMAYIZ”
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim coğrafyamızda rasathanelerde gözlemler yapılırken, şifahanelerde ameliyatlar yapılırken dünyanın geri kalanında neler oluyor çok iyi bilmemiz gerekir. İslam gelişmeye manidir diyenler, İslam gelişmeyi, terakkiyi emreder örneklerini asla gündeme getirmezler. Şayet biz kendimizi bilmezsek, bize ne olduğumuzu anlatmaya bunun sınırlarını çizmeye çalışırlar. Birçok FETÖ’cü sadece sahiplerinin emrettiklerini yapan birer mankurta dönüşmüştür. 15 Temmuz’da bu örgüt mensuplarının yaptıkları ihanetin büyüklüğünü, bir asır önceki işgal ile mukayese ediyoruz. Örgüt ilmini irfana dönüştürmek yerini karanlık bir güce teslim ediyor. Ubudiyet ve uluhiyet… İlah olarak Allah’tan başka bir güç tanımayız, Allah’tan başka hiçbir güce kul olmayız.”
PARDUS, TEKNOLOJİSİ BİZE AİT OLMADIĞINDAN GEÇERLİ BİR ÜRÜN OLMADI
Her medeniyetin kendi kültürünü ve değerini ürettiğini, ecdadın yaptığı camilerle birlikte kullanılan tekniğin medeniyetimizi yansıttığını dile getiren Erdoğan, “Eğer kendi teknoloji ve biliminizi üretemezseniz onun kültürüne da katkıda bulunamazsınız. İki örnek vereceğim. TÜBİTAK’ın ürettiği Pardus’ta kullanılan teknoloji bize ait olmadığı için geçerli ve yaygın kullanılan bir ürün olmadı. Aynı şekilde Başbakanlığım döneminde kamu kurumlarında F klavye kullanılması için bir genelge yayınlamıştım. Onda da ciddi bir yol kat edemedik. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bizim medeniyetimizde ve kültürümüzde geliştirmek vardır. Reddiye bizde yoktur. Burada sorun bilgisayar değil. O bilgisayarın insanların hayatına nasıl gireceğidir. Bu serzeniş hasetlikten değil. Bilim ve teknolojide öncülüğü kaybetmiş olmanın verdiği üzüntüdür.” dedi.
KENDİ TEKNOLOJİMİZİ, DÜNYA TEKNOLOJİSİ İLE ÖZDEŞLEŞTİRDİK
14 yılda bilimsel çalışmalara verdikleri önemle çok önemli mesafe kat edildiğinin altını çizen Erdoğan, “Kısa zamanda ulaşımda, boğazın derinliklerinden ve üstünden inşa ettiğimiz dünyada ilk 5 içindeki Marmaray ve Avrasya ile, Yavuz Sultan Selim ile kendi bilim-teknoloji anlayışımızı dünya bilim ve teknoloji anlayışı ile özdeş hale getirdik. Milli gelir oranımızı yükselttik. Burada aslolan özel sektöründe bu Ar-Ge çalışmalarında nasibini alması lazım. Her şey devlet dememeleri gerekir.” diye konuştu.