12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz’da bu millet göğsünü tanklara siper etti mi? F-16’lara siper etti mi? Helikopterlere siper etti mi? İşte şimdi 16 Nisan geliyor. 16 Nisan’daki evet aynen bunun tekrarıdır. Sizlere sesleniyorum, bu işareti unutmayın. İşte 16 Nisan’da tek vatan için evet diyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aksaray’da Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisi ve yapımı sona eren yatırımların toplu açılış töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
Açılışını yaptığımız toplam maliyeti 700 milyon doları bulan Tuz Gölü Yeraltı Doğalgaz Depolama Tesisi’nin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Bu proje kapsamında Sultanhanı yakınlarında Tuz Gölü’nün yüzeyinin 1100 ile 1400 metre altında doğalgaz depoları oluşturuldu. Her biri 630 bin ile 750 bin metreküp arasında kapasiteye sahip 12 suni mağaraya toplamda 1,2 milyar metreküp doğalgaz depolanacak. Böylece gerektiğinde günlük 44 milyon metreküp rezerve sahip oluyoruz. Türkiye daha önceki pek çok ilk gibi burada inşa edilen depolama tesislerinin teknolojisi ve mühendisliğini ilk defa tanıştı.
Bugünkü törenimizde Tuz Gölü’nün altındaki depolara ilk doğalgaz basma işlemini başlatıyoruz. İlk aşamada buradaki depolardan ülkemizin günlük ihtiyacının altıda biri kadarı temin edilecek. Burada size bir de müjde veriyorum. Niye? Burası Aksaray. Siz bizi hiçbir zaman bu yolda yalnız bırakmadınız. Öyle mi? Açılışını yaptığımız 1,2 milyar metreküplük doğalgaz kapasitesini 5 milyar metreküpe çıkartacak yeni bir yatırımı da başlatıyoruz. Bu yeni yatırım devreye girdiğinde Tuz Gölü’nde sisteme verilecek günlük doğalgaz miktarı 80 milyon metreküpe çıkacak.
BU HAYIRCILAR SADECE LAF ÜRETİR
Acil durumlarda ülkemizin gaz ihtiyacını karşılamaya yönelik başka çalışmalarımız da var. Ülkemiz doğalgaz ve enerji yedeklemesi konusunda önemli bir yere gelme yolunda hızla ilerliyor. Tuz Gölü depolama tesisinin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen geçmiş bakanlarımız, yetkilileri huzurlarınızda tebrik ediyorum. Bunlar basit yatırımlar değil. Bizim hizmetimizin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz. Bu hayırcılar var ya, onlar sadece laf üretirler. Bunlarda hizmet yok. Biz Ferhatız, Ferhat! Dağları Ferhat’a deldiren neydi? Aşkıydı. İşte o aşk olunca dağları delersiniz Tuz Gölü’nün altına da doğalgazı depolarsınız. Bu aşk olursa olur, olmazsa olmaz. Yan gelip yatarak bunlar olmaz.
BU SİSTEM BİZİM BİLEKLERİMİZDE PRANGAYDI
Bu aşk olursa Osmangazi Köprüsü’nü, Yavuzsultan Selim Köprüsü’nü, Avrasya’yı yaparsınız. Bu aşk olursa 18 Mart’ta Çanakkale Köprüsü’nün temelini atıyoruz. Aşk, aşk. İnşallah şimdi de Karadeniz’i Marmaray’a bağlıyoruz inşallah. Biz dertliyiz be! Biz bu millete aşığız! Onun için koşacağız. Kim ne derse desin, bu sistem var ya bu sistem. Bu bizim bileklerimizde prangaydı. 16 Nisan’da bileklerimizdeki bu prangaları söküp atmaya var mıyız?
MİLLETİMİZİN TERCİHİNİN BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE YERİ VARDIR
Biz hiçbir beşeri gücün önünde eğilmeyiz. Biz sadece Rabbimizin huzurunda rükuda, secdede eğiliriz. Kimse bizi eğemedi, eğdirtemedi. Şimdi şu millet Allah’ın izniyle elele verdiği sürece biz ülkemizi de muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracağız. Türkiye yönetim sistemini değiştirme yolunda önemli bir kavşağa geldi. Buraya gelirken imzayı attım. Şimdi süre başladı. İnşallah 16 Nisan’da benim aziz milletim sandığa gidiyor. Selçuklu’nun, Osmanlı’nın, Cumhuriyet’in şehri Aksarayım da bu sürece tarihi bir destek vereceğine inanıyorum. Siyasi hayatımızın her döneminde, her adımında olduğu gibi bu konuda da milletimizin iradesinin, tercihinin, talebinin başımızın üzerinde yeri vardır.
GİDECEĞİMİZ YER 2 METREKÜP TOPRAK DEĞİL Mİ?
Biz bu millete hakim olmaya değil, hadim olmaya geldik. Efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik. Buna devam edeceğiz. Ah hanım kardeşlerim, ah beyefendi kardeşlerim! Sonunda ne olacak Cumhurbaşkanı olsan ne yazar, Başbakan olsan ne yazar, milletvekili, belediye başkanı, vali olsan, trilyarder olsan ne yazar. Gideceğimiz yer 2 metre küp toprak değil mi? Musalla taşına koydukları zaman “Cumhurbaşkanı niyetine” demeyecekler “Er kişi niyetine”, “Hatun kişi niyetine” diyecekler. Ondan sonra çekip, gidecekler. Kim kime hava atıyor yahu! Geçin bunları. Tevazu, tevazu, millete tepeden bakılmaz, milletle elele olunur.
16 NİSAN, 15 TEMMUZ’DAKİNİN TEKRARIDIR
Biz miletimizi, bayrağımızı, vatanımızı, devletimizi seviyoruz. Gerekirse baş veririz, gerekirse bedel öderiz. Gerekirse darbelere, muhtıralara, terör eylemlerine göğsümüzü siper ederiz. 15 Temmuz’da bu millet göğsünü tanklara siper etti mi? F-16’lara siper etti mi? Helikopterlere siper etti mi? İşte şimdi 16 Nisan geliyor. 16 Nisan’daki evet aynen bunun tekrarıdır. Sizlere sesleniyorum, bu işareti unutmayın. İşte 16 Nisan’da tek vatan için evet diyoruz, 16 Nisan’da tek bayrak için evet diyoruz. 16 Nisan’da tek vatan için evet diyoruz. 16 Nisan’da tek devlet için evet diyoruz. Bizi bölmek istediler, bölemediler. Biz 80 milyon tek milletiz, et ve kemik gibi ayrılmayız.
MİLLET BÖYLE (İDAM) DEDİKTEN SONRA ÖNÜNDE DURULUR MU?
Bu konuda benim kanaatimi biliyorsunuz. (İdam çağrıları) İnşallah 16 Nisan bu işin sinyali olacak. Millet böyle dedikten sonra bunun önünde durulur mu? Askerimi, polisimi, köy korucumu, vatandaşımı şehit edenlerin akıbeti aynen dediğiniz gibi idamdır. Parlamentoya gelir, parlamentoda yasama organı anayasayı değiştirir ve adımını atar. Buna evet mi? Ana muhalefet bundan çekiniyor. George, Hans ne der diyor. Sen George’yi, Hans’ı bırak! Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma ne der? Şu anda toprağın altındaki Mehmedim ne der? Buna bakacaksın. Mehmedimin bu noktada kanı yerde kalırsa bunun hesabını veremezsiniz. Ağlayan annenin gözyaşlarını dindiremedikten sonra olmaz.
MEHMEDİMİN KANINI YERDE BIRAKMAMAK İÇİN ‘EVET’
Ziya Paşa ne diyor: Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir… Bu karda, bu kışta benim Mehmedim ne yapıyor? Bu vatanı, milleti korumak için neler yapıyor görüyorsunuz değil mi? Polisimiz ne yapıyor görüyorsunuz değil mi? Biz nasıl olur da Mehmedimin polisimin kanını yerde bırakırız? Onun için 16 Nisan’da evet. Açık ve net söylüyorum; Kandil’le, PKK’Yla, DHKP/C’siyle, terör örgütleriyle elele vermek suretiyle benim milletimin kalkıp iradesine ipotek koymak isteyenler inanıyorum ki, 16 Nisan’da ne diyor orada “Kararımız Evet” Buradan STK’lara, borsaya, ticaret odasına teşekkür ediyorum. Aksaray’ın birlikteliğine teşekkür ediyorum. Bu birlikteliğinizin devamına teşekkür ediyorum.
BUNUN ADI TÜRK TİPİ SİSTEMİ
Cumhurbaşkanlığı Hükümeti sistemi; yani Başkanlık sistemi, Türkiye’nin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini koruyarak verdiği mücadeleyi güçlendirecek. Neymiş, parlamento yok olacakmış! Eline diline dursun. Böyle bir şey yok. Yasama organı yine var. Yürütme yine var. Kim yürütme? Cumhurbaşkanı. Ama çift başlılık kalkıyor. Artık burada kendi kabinesiyle tek otorite ama bir özellik daha var. Bazıları ABD’yle karıştırıyor. Bunun adı Türk tipi Cumhurbaşkanlığı sistemi. Biz farklı bir sistemden geliyoruz.
SEÇME VE SEÇİLME YAŞINI 18’E İNDİRDİK
Karşı çıkanların derdi, onların bu millet için, güzel olan faydalı olan ne varsa hepsiyle sorunu var. Aramızdaki gençler bunları bilmeyebilir. Gençlerimiz de daha iyi bilsin diye 18’i seçme ve seçilme yaşı yaptık. Bunlar 30 yaş yapmışlardı seçilme yaşını. Biz önce 30’u 25’e indirdik. Şimdi de 25’i 18’e indiriyoruz. Bundan sonra parlamentoda 18 yaşındaki gençleri de görebileceğiz. Son 50-60 yılında sahip olduğumuz ne varsa hepsine karşı çıkanlar bugün Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkıyorlar. Köprü, yol yaparsınız bunlar karşı çıkarlar. Baraj yaparsınız, enerji santrali yaparsınız bunlar karşı çıkarlar. Üretim, istihdam, uluslararası sermayeyi ülkenize getirirsiniz bunlar karşı çıkar. Marmaray’ı yaparsınız, Avrasya Tüneli’ni yaparsınız, sağlık reformu yaparsınız, modern şehir hastaneleri yaparsınız karşı çıkarlar.
ESKİDEN HASTANELERE SAĞLAM GİR HASTA ÇIKARDIN
Ana muhalefet partisi başkanı bir zamanlar SSK Genel Müdürüydü. Rahmetli Savaş Ay onu bir programa çıkardı. Zavallı bir yavrunun yanlış muayene ile kolu kesilmiş. O zamanki hastaneler hakgetire! Sağlam gir hasta çıkarsın. Pislik, rezillik. Bir tane odanın içinde 8-10 kişi yatar. Tabii şimdi geçen hafta Mersin’de şehir hastanesini yaptık. Sayın Başbakanla beraber. Rabbime hamdolsun, bize bugünleri gösterdi. Hastanede suit odaları var. Ayrıca kral odaları var. Bunlar paralı değil. Köyden gelmiş bir hanım anneciğim orada yatıyor. Ağladı, ağlamaya başladı. Nasıl buldun, deyince, dedi ki, Cumhurbaşkanım buna biz ne deriz, dedi. Siz bize bugünleri de gösterdiniz dedi. Biz bu hastaneyi yaparken cepten para ödemedik. Bunu kaynakları çeşitlendirerek yaptırdık ve 25 yıllığına yapana al sen işlet dedik. Biz tabi bir bedel ödeyeceğiz.
BÜTÜN BU ESERLERİ BİZE KARŞI ÇIKAN BUNLARA RAĞMEN YAPTIK
Ey ana muhalefetin başındaki zat. Sende böyle bir anlayış var mı, böyle düşünebildin mi, böyle bir sağlıkçılık yapabildin mi? Eşşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri, Ziya Paşa böyle diyor. İşte biz bu eserlerle anılacağız. Buna evet mi?
DEVLETİN SİLAHINI MİLLETİN ÜSTÜNE ÇEVİRİP DARBEYE KALKTILAR
En fazla ağaç diktik, bizi ağaç kesmekle alaşağı etmek istediler. Yetmedi yargı darbesi yapmak istediler. Yetmedi çukurlar kazarak işgale teşebbüs ettiler. Çıtayı iyice yükseltip ordu içindeki bir kısım FETÖ mensubu çete hainler eliyle devletin silahlarını millete çevirip darbe yapmaya kalktılar. Bütün bunlar olurken Suriye ve Irak’ta yakın tarihin en kanlı, en ahlaksız en vicdansız katliamları yapıldı. Tüm bu olup bitenlerin amacı Türkiye’yi aynı duruma düşürmekti. Milletimiz bu niyeti sezdiği için hükümetinin, devletinin yanında yer alarak oyunu bozdu. Cerablus operasyonuyla El Rai operasyonuyla, Dabık operasyonuyla şu anda da El Bab operasyonuyla kendi oyun planımızı hayata geçirerek oralarda da hayatın akışını silahlı kuvvetlerimizle ve Özgür Suriye Ordusu ile birlikte gerçekleştirdik.
KENDİ TABANLARININ KAFALARINI KARIŞTIRIYORLAR
Hızlı karar almak için yönetim sistemimizi değiştirmekten başka şansımız yok. Bu kimsenin hevesi için ele alınacak bir değişim değildir. Böyle bir değişim milletin geleceği için istenebilir. Her kim bunu şahsıma bağlıyorsa tek sebebi milletin kendisine teveccüh etmeyeceğini biliyor olmasıdır. Eğer kendilerine çıkacak olsa kabul ederlerdi. Milletin parlamentoya yansımasını daha da güzelleştiriyoruz. Bu sisteme getirilen eleştirileri altalta yazın bir de sistemin kendisine bakın göreceksiniz ki hiçbiri hakikati yansıtmıyor. Sisteme karşı çıkanların gayesi zaten gerçekleri anlatmak değil, kafaları bulandırarak ileride kendilerinden hesap soracak tabanının kafasını karıştırıyor.
TEK ADAMCILIK ANA MUHALEFETİN GEÇMİŞİNDE VAR
Bu ülkede açık oy gizli tasnif yapmışlardır. İstedikleri gibi bir netice çıkarmak için. Tek adamcılık şu ana muhalefetin geçmişinde var. Bu CHP zihniyetinde var. Bunların il başkanları bulundukları ilin valiliğini yapmışlardır, bunları biliyor musunuz gençler? İşte 16 Nisan’da bunlara bunun hesabını sormaya var mıyız? Başbakanlar yetkilerini o zamanlar CHP’den alırlardı. Darbecilerle, yargıdan medyaya, iş dünyasından yabancı güçlerden alırdı. 12 Eylül’den sonra millete karşı hiçbir sorumluluğu olmayan Cumhurbaşkanı hükümetin üzerinde vesayet oluşturacak bir konuma yerleştirmişti. Ben damdan düştüm. Şimdi diyorum ki, bize damdan düşen getirin.