İstanbul’un ara sokaklarını neredeyse yerlisi kadar iyi bilen, Türk müziğini iyi tanıyan ve yıllardır ülkemizde konser veren bir sanatçı tanıyorum; Buika. 2009’daki ilk konserinde bir geliyor, mekân dolu, müzikseverler onun sesini duymak, çıplak gözle görmek için heyecanlı. Bu heyecana şahit olunca da turnesine her yıl mutlaka Türkiye’yi ekliyor. O gün bugündür İstanbul’a ve birkaç şehre konser için gidiyor. En son konserini geçen ay Çeşme’de verdi, şimdi sırada İstanbul var. Ülkemizin gündemi yabancı sanatçıları endişelendirdiğinden etkinlikler bir bir iptal edilirken, Buika vazgeçmedi. O da bizden biri sayılır…

Konser öncesi Buika sorularımı yanıtladı. Dilinden Türkiye düşmüyor. Müziğin sesini biraz açın, sohbetimize buyurun…

-İstanbul’a çok sık geliyorsunuz. Ülke gündemini duyan birçok sanatçı konserini iptal ederken, siz sahnede olacaksınız. Mutluyuz…

Ben de… İstanbul’u tarihi mimarisini ve sıcakkanlı insanlarınızı çok seviyorum. İstanbul’a her gelişimde hayran kalıyorum. İstanbul’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Şundan eminim ki Türkiye ile bağlarım her konserle daha çok güçleniyor. İlk kez 2009’da Türkiye’de konser verdim, harikaydı. Bir de Pasion Turca ile yıllardır çalışıyoruz, artık neredeyse bir aile gibi olduk.

-İlk konser verdiğinizden bu yana size olan ilgi de arttı. Konserleriniz dolu. Bu sefer gelenleri neler bekliyor?

Bu dediğinizi ben de görebiliyorum. Türkiye’ye her gelişimde olağanüstü bir coşkuyla şarkılarıma ilginin kısa bir süre içinde ne kadar arttığını gördüm. Dinleyicilerimin bu sevgisi beni çok mutlu ediyor. O akşamsa, kariyerimin en güzel şarkıları ve ağırlıklı olarak Vivir Sin Miedo albümümün şarkılarından oluşan bir repertuvarla dinleyicilerimin karşısında olacağım.

-Hâlâ seyirci fotoğrafını çekme ritüelini gerçekleştiriyor musunuz?

Kendimi ait hissettiğim tek yer sahne. O yüzden sahneye çıkarken kendi fotoğraf makinemi de getiriyor, beni dinlemeye gelen seyircinin fotoğraflarını çekip o anları ölümsüzleştiriyorum. Sahneye çıktıkça devam edeceğim. Bir de sahne öncesi babaannem ve ailemden kaybettiğim insanları anarım.

‘KENDİMİ EN MUTLU HİSSETTİĞİM AN…’

-Biraz sizden söz edelim. Bir sanatçının müziği kimliğidir. Siz nasıl tanımlarsınız müziğinizi?

Hakan: Muhafız’ın 2. sezon ilk fragmanı yayınlandı

Müziğin benim için en büyük anlamı beni özgürleştirmesi. Müziği tanımlamak ya da sınırlandırmak hiç bana göre değil. Bahsettiğimiz tüm duygular müziğimin içinde… Benim işim sahnede dinleyiciyle bir olmak ve içimden geldiği gibi şarkı söylemek. Sanırım kendimi en mutlu hissettiğim an yeni bir şarkının söz ve müziğini yazarken yaşadığım keşfetme süreci. Mutluluğun tanımını da yapmak güçtür, bilirsiniz.

-Kendi tarzınıza yakın isimleri mi dinlersiniz?

Genelde kendi şarkılarımı ve albümlerimi dinlemekten hoşlanmıyorum. Her zaman yeni şarkıları keşfetmek benim için daha heyecan verici. Chavela Vargas’ın şarkılarından çok etkilendiğimi söyleyebilirim.

-Peki yeni bir projeniz var mı?

Yoğun bir turne programındayım. Ama yine de sürekli yeni şarkılar kaydediyorum. Neler olacağını kimbilir?

Turkcell Yıldızlı Geceler’de kimler, ne zaman sahnede?

9 Ağustos – Hande Yener
10 Ağustos – Sibel Can
11 Ağustos – Berkay
12 Ağustos – Funda Arar
13 Ağustos – Mustafa Ceceli
14 Ağustos – Aşka Dair Şarkılar
16 Ağustos – Sertab Erener
17 Ağustos – Jamala
18 Ağustos – Bengü
19 Ağustos – Ferhat Göçer
20 Ağustos – Şebnem Ferah
21 Ağustos – Volkan Konak
23 Ağustos – Ajda Pekkan
25 Ağustos – Murat Boz
26 Ağustos – Chico & The Gypsies
27 Ağustos – Erkan Oğur –İsmail Hakkı Demircioğlu
28 Ağustos – Kubat
29 Ağustos – Göksel
30 Ağutos – Murat Dalkılıç

HABERTÜRK