12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Başbakan Binali Yıldırım, TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım, Sheraton Otel’de düzenlenen Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısına katıldı. Dövizdeki oynaklıkla ilgili açıklama yapan Yıldırım, dolardaki dalgalanmanın 20 Ocak’a kadar süreceğini ifade etti. 2017 yılında Gümrük Birliği Anlaşması’nın yeniden ele alınacağını dile getiren Başbakan Yıldırım, “Gümrük Birliği’ni 2017’de ele alacağız. Bunca sene sonra ne var? Gıdada, kamu alımlarında, e-ticarette bu alanlarda güncelleme yapılacak. Gümrük Birliği’nde de bize madik attılar, bu millet bunları biliyor” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşmasından satırbaşları;
ÖĞRENCİ YURDUNDAKİ FACİA
Adana’da hayatını kaybedenlere rahmet diliyoruz. Herkes bilmeli ki olay aydınlanacak, sorumlular cezalandırılacak. Bakanlarımızı olay yerine gönderdik. Aileleri teker teker ziyaret ettiler. Onların acılarını paylaştılar. Milletimiz bilmelidir ki olay aydınlatılacak, sorumlular cezalandırılacak. İnsanın olduğu yerde hata eksik olmuyor. Bu konuda TBMM araştırma komisyonu kurulacak.
TÜSİAD Türkiye’nin adını dünyaya duyurması hepimiz için iftiar meselesidir. Biz çalışanları, çalıştıranları, fabrikaları hiçbirini birbirinden ayrı tutmuyoruz. Ülkemiz için üretiyorsunuz bir yandan bir yandan da halkımızın refahına katkı sağlıyorsunuz.
FELAKETİN EŞİĞİNDEN DÖNDÜK
15 Temmuz’da büyük bir felaketin eşiğinden döndük. Alçak bir darbe girişiminin eşiğinden döndük. Bu darbe girişiminin başarısız olmasındaki en önemli sebep vatandaşımızın demokrasi bilincinin gelişmiş olmasıdır. 8 Kasım’dan sonra piyasalarda bir dalgalanma yaşamaya başladık. Ekonomik belirsizlik söylentileri hat safhada. Bunun arka planında 8 Kasım’daki ABD seçimlerinde Cumhuriyetçi adayın kazanması görülüyor. Sayın Trump seçim kampanyasında ABD’nin daha çok kendi içine yoğunlaşacağını, dış dünyayla ilişkilerini azaltacağı söylemlerinde bulundu. Yani ABD’nin son 50 yıldır ihmal ettiği çalışmalara daha fazla yoğunlaşacağını söyledi. Bu söylem bütün dünyada ekonomi üzerinde bir olumsuz etki yaptı. Türkiye’de bundan nasip aldı. 8 Kasım’da başlayan bu gelişmeleri Türkiye’ye mahsus görürsek yanlış değerlendirmiş oluruz. Meksika’dan sonra ikinci sıradayız. Bizim bir ayrışmamız olduğu doğru. Bütün para birimleri yüzde 5-6 sapma yaşadığında TL iki katı sapma yaşadı. Biz geçen 4 ay içinde uçurumun kenarından döndük. Büyük bir tehlike atlattık. 60 darbesi öncesi Türkiye’nin kişi başı milli geliri 583 dolar, 61’de 194 dolara düşmüş, 80’de ihtilal öncesi 1860 dolar, ihtilal sonrası 1195’e düşmüş, nereden nereye. İhtilaller ülkeyi fakirleştiriyor. Kazanımları kaybettiriyor.
BENZER OLAYI 4 KEZ YAŞADIK
15 Temmuz’da bir ciddi bir sarsıntı yaşamadık. Çünkü darbe başarılı olamadı ve vatandaşlarımız ilk gün 2,5 milyar dolar bozdurdu. Takip eden 15 gün içerisinde de bozdurulan para 11,5 milyar doları aştı. Bunu da atlatacağız. Endişeye gerek yok. Bunun üstesinden geleceğiz. Türkiye ekonomisi kapalı bir ekonomi değil. Küresel ekonominin bir parçası. Türkiye’de bugün iş aleminin dünyayla ile ilişiği devletten daha fazla. Türkiye bu olayın benzerini Ak Parti iktidarında 4 kez daha yaşadı, atlattık. Bunu da atlatacağız endişeye gerek yok. Yeni iş alanları açmak için 200 milyar doların üzerinde küresel kaynak kullanmış bu muazzam bir şey. Bunu biz en iyi şekilde görüyoruz.
DOLARDAKİ DALGALANMA 20 OCAK’A KADAR SÜRER
60 ihtilalinden hemen sonra IMF Türkiye’ye yerleşti. 2013 yılına kadar. Yani bu yıllar arasında Türkiye ekonomisi denetim altındaydı. Bu yıldan sonra denetimden çıktık, kendimizi denetler hale geldik. Piyasalardaki dalgalanma bir ay kadar daha devam edecek, 20 Ocak’ta yeni seçilmiş başkan iş başına geldikten sonra taşlar yerine oturacaktır. Avrupa’da 2017’de 5 ülkede seçim var. Bu belirsizlik demektir. Avrupa’da büyük bir ırkçı ve sağ eğitim var. Siyasetçilerin gelecek kaygısı, ABD’de yaşanan gelişmeler ve diğeri de bölgemizde 5 senedir devam eden karışıklık var. Bu kadar olay başka ülkelerin başına gelseydi yerle bir olurdu. Biz bütün bunların üstesinden gelmeyi başardık. Çünkü Türkiye’de 14 yıldır istikrar var. 27 çeyrektir süregelen büyüme istikrarın bir ürünüdür. Sizde bunun için büyüdünüz, yatırım yaptınız. Öngörmeseydiniz bunu yapar mıydınız. Yatırımlarınıza devam edin. 2017 daha iyi bir yıl olacak. Bu geçici dönemde de tedbirlerimizi alıyoruz. FETÖ’nün millet aldığı himmetleri lobi şirketlerine aktarıyor. Türkiye’de demokrasi yok, insan hakları ihlal ediliyor diyorlar. 15 Temmuz’da yapamadıklarını ekonomi üzerinden yapmaya çalışıyorlar ama başaramayacaklar.
PİYASAYA 10 MİLYAR DOLAR KAYNAK AYRILDI
Kısa vadede hemen 8 Kasım’dan sonraki bu dalgalanmada bir araya geldik. Rakamlara baktık, göstergelere baktık. Birden fazla madde aldık. Eximbank ihracatçı döviz olarak kredi, borç alıyor. İhracatını gerçekleştiriyor, aldığı parayı ödüyor. 2 milyar dolar daha piyasada para kalsın. İkinci tedbir TMSF’nin elinden çıkardıklarını Türk parası olarak alın lazım değil. Kamu döviz olarak alması gereken parayı Türk parası olarak alacak. Piyasadan çekilmesinin önüne geçecek, etti 4,5 milyar dolar. 5 milyar dolarlıkla da kısa vadeli sözleşmelerimiz var. Türk parasıyla ödeme yapılacak. 4,5G’den birçok şeye. Kısa dönem için 10 milyar dolarlık piyasanın ihtiyacı olan kaynağı ayırdık. Bununla yetinmiyoruz genel genelge çıkardık. Kamu mecbur kalmadıkça milli paramız üzerinden yapacak. Sizi ilgilendirmiyor, sizinkisi gönüllülük esasına bağlı. Bireysel kredilerde dolar geliri yok, dolarla borçlanıyordu. İneği bile euroyla alıyordu. Bunların tedbirlerini aldık. Bireysel borçlanmanın yabancı parayla borçlanmanın önüne geçtik ama piyasaya müdahale, sermayeye kısıtlama getirecek uygulamaların yanından geçmeyiz. Türkiye küresel bir ekonomi. Küresel ekonomilerde lokal müdahaleler olmaz. Özel sektörün borçlarını döndürme gibi bir derdi yok. Bunu kasıtlı olarak yaymaya çalışıyorlar. Bütün bunlara rağmen Merkez Bankası’nın rezervlerinde hiçbir kayıp yok.
10 YILDA 160 MİLYARLIK YATIRIM YAPACAĞIZ
Bir terör örgütümüz vardı. Şimdi iki oldu. FETÖ’de bunlara katıldı. 40 yıldır girilemeyen yuvalarına girdik. Hergün terör örgütünün ileri gelenlerinden birini ele geçiriyoruz. Terör belasını Türkiye gündeminin en altına indireceğiz. Sürekli terörün konuşulduğu bir ortamda yatırımcı nasıl güvenip yatırım yapsın. Durum böyle değil ama algı böyle. Bizim bu algıyı tersine çevirmemiz lazım. Ülkede mutlaka irade olacak. Türkiye’nin her karış toprağında bayrağı dalgalanacak, bütün vatandaşlarımız istediği yere gidebilecek. Bu konuda epey yol aldık. Çukur siyaseti yapanlar, sorunları çözeceğiz diye Kürt vatandaşlarımızı kandıranlar hesabını veriyor. İfadeye çağrılıyorlar gelmiyor. Eş yönetim, eş başkan gibi söylemler bizim hayrımıza değildir. Bu bölücülük mikrobunu vücudumuzdan atmalıyız. Bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımızla hiçbir sorunumuz yok. Bölücü terör örgütünün Kürt sorunu diye bir sorunu yok. Sorun oradaki vatandaşlarımızın bölücü terör örgütü gibi bir sorunu var. Bölgeye 10 yılda 160 milyarlık yatırım yapacağız. Bunu özel sektörle beraber yapacağız. Biz sessiz ortak siz aktif olacaksınız. Bu konu birliğimiz için beraberliğimiz ve devletimizin bekası için çok önemli.
TÜRKİYE’NİN DÜŞMANLARINA KULAK VERİYORLAR
Bu imkanları incelemenizi istiyorum. Birliğiniz beraberliğimiz için bu sorunları hep birlikte üstlenmeliyiz. AB hikayemiz, TÜSİAD’dan önce AB 53, TÜSİAD 45 yıllık. Kara sevdaya dönüşsün istemiyoruz. Şimdi AP bir karar aldı. Bu kararın hukuki bir sonucu yok, bir tavsiye kararı görüşmeler geçici olarak durdurulsun. Biz açıklama yaptık, bizim için önemi yok. Anlamı da yok. Avrupa’da Avrupa’nın geleceğini düşünen liderler mevcut, 15-17 Aralık’ta Liderler Zirvesi’nde anlamsız kararın dikkate alınmayacağını düşünüyoruz. AB’ye kafa karışıklığına son vermesini söylüyoruz. Dost olarak söylüyoruz. AB’ne Türkiye’nin üye olması AB’ye yük getirmez, yükünü alır. Bu bir. İkincisi AB maalesef bugünlerde çıkışlarıyla davranışlarıyla Türkiye’nin ne dediğine değil, nerede durduğuna değil, düşmanlarının sesine kulak veriyor. Bugün AB’de yapılan araştırmada birlik içinde yaşayan vatandaşların yüzde 59’u sorunlarına kayıtsız kalındığını düşünüyor. Türkiye sizden bir öğretmen edasıyla talimat alacak bir ülke midir. Dünyada esaret altına girmeyen iki ülke var. Biri İngilizler diğeri de biziz.
BİZE MADİK ATTILAR
Gümrük Birliği’ni 2017’de ele alacağız. Bunca sene sonra ne var? Gıdada, kamu alımlarında, e-ticarette bu alanlarda güncelleme yapılacak. Gümrük Birliği’nde de bize madik attılar, bu millet bunları biliyor. 18 Mart’ta bir anlaşma yaptık. 5 husus var. 1- Bire bir. Bir mülteci kurtarırsa alacaklar. 2- Yeni kabul. Türkiye’den başka ülkelerden Avrupa’ya gidenleri geri gönderecekler alacağız. 3- Vizelerin kalkması: 30 Haziran’da kaldıracağız dediler. 4- 3+3 milyon euro mülteci desteği. Bunlara karşılık Türkiye 72 maddeden oluşan reformlar yapacak. Birine olmaz dedik. Terörle mücadele kanunu değiştirin, neden değiştirelim. Bu çocuklar fena çocuklar değil biraz daha sevimli yumuşak davranın bir ölüm kalım mücadelesi yapıyoruz, bunu reddettik. Bu sefer diğer hepsi yalan oldu.
Bugün ticaretimizin yarısı Avrupa ile. Finansal ilişkilerimizin yüzde 80’i Avrupa ile. İlişkilerimizi koparacak değiliz, ama iç durumdan bağımsız olarak daha rasyonel bir şekilde Türkiye ile ilişkilerini gözden geçirmeli. Avrupa’nın geleceği açısından da lazım. En büyük teminatı Türkiye’dir. 5-6 yıldır Türkiye bu olumsuzlukları karşılamasaydı. Avrupa’ya yansıtsaydı bugün Avrupa duman olmuştu. Sürekli Avrupa’yı koruyacağız diye bir şey yok. Önce ülkemizi koruruz. Ülkemizin vatandaşımızın geleceği her şeyden önce gelir. Türkiye’yi muhattap alsınlar, teröristlere daha az, Türk halkına daha çok kulak versinler. Bu bir.
OHAL UYGULAMASI
Bizim durup dururken ihtiyacımız değil, bir mecburiyettir. Bu örgüt kapalı bir örgüt. 70’li yıllardan bugüne kadar her tarafa sızmış. İtirafları izliyorsunuz abiler ne diyor ona bakıyor, hiç hukuk kitaplarına bakmıyor. Kafayı kiraya vermiş. Hukuk adamına bak, formatlamış kafayı. Albaya talimat veriyorum diyorum, çıt yok. Genelkurmay açıkladı. Astsubay abisi oymuş. Astsubaydan olur alırsa peki komutanım diyorlarmış. Bunlara gereken tedbiri almadınız diyorlar. Bunlar dişini ne zaman gösterdi. 17 Aralık’Ta polisle bir olarak yargı darbesi yapmak istediler. Düzenledikleri iddianamede Cumhurbaşkanı, Başbakan silahlı örgüt lideri ben de yardımcısıyım. Hukuki geçerlilik kazanmadı ama gördüm.
Bu akla ziyan bir iştir. OHAL’de ekonomiyi ilgilendiren karar almadık. Terör örgütü için aldığımız karardır. OHAL’de aldığımız kararlar alçak örgütün devlet kademesinden temizlenmesine yöneliktir. O 500 bin kişi AİHM gitti ve kazanamadı. Hiçbir devlet sadakatinden emin olmadığı insanlarla çalışamaz dedi. Biz çifte standartlara karşıyız. Almanya’ya öyle dediler.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Anayasa değişikliği yapmak rejimi değiştirmek değil. Biz egemenliğin ne olduğunu 15 Temmuz’da Meclis’te gördük. 2007’de Meclis’te biz Cumhurbaşkanı seçemedik. 367 icadıyla. Bizde halka gittik. 12. Cumhurbaşkanımızda şuan görevinin başında. Halkın iradesiyle seçilmiş cumhurbaşkanı, başbakanı ve parlamento var. Bu kişisel bir ihtiyaç değil. Coğrafyamız zor bir coğrafya. Tehditleri de fazla fırsatları da. Bu coğrafyada istikrarsızlık büyük tehlike. Bunun için Türkiye’nin her seçimde tek başına iktidar çıkarmalı. Bu kim olursa olsun. Türkiye’nin güçlü bir iradeye sahip bir yönetime sahip olmalı. Çalışmalarımızı tamamladık. 15 maddelik bir düzenleme olacak. MHP ile mutabakat kaldı. Mecliste görüşüp millete getirdiğimizi de bu sorunu çözmüş olacağız.