12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kendisine yönelik ‘ciddiye almadım’ sözüne tartışmalı bir cevap verdi.
Kendisinin bir model peşinde olduğunu ve o modeli anlatmaya çalıştığını söyleyen Baykal, “Ahmet Hakan arkadaşımız o ismi telaffuz etti ‘Buna ne dersin’ diye. Ben modelin penceresinden baktım. Kendi duygularım, tercihlerim penceresinden bakmadım. Ben ‘Evet uygundur, ben aday olarak öngörüyorum, olabilir’ gibi bir şey demedim. Ben model ortaya koydum. ‘O modele Cumhuriyet Halk Partisi üyelerinin temelini oluşturduğu bir 1,5-2 milyonluk seçmen kitlesine ‘hayır bloku’nun sözcüsü olmaya aklını yatırır, buradan bu oyu alabilirse düşünülür’ dedim. Benim tercihim olarak değil. Benim öyle bir tercihimin olmadığı çok açık. Ben ikide bir görüş değiştiren bir insan değilim. Nitekim o cevabımda sayın Gül de diyor ki “Biz onun tutumunu biliyoruz geçmişten” Doğrudur biliyor ben aynı noktadayım. Hiçbir şekilde benim cumhurbaşkanı adayım değildi. Benim böyle bir önerim olamaz. Ama ben kendi tercihimi orada ifade etme durumunda değilim.” dedi.
Kendisinin anlattığı müdelin içinde Saadet Partisi’nin Genel Başkanının da olabileceğinin altını çizen Baykal, şöyle konuştu:
“‘Ben de adayım’ diye, başkası da olabilir. Bu, benim onu desteklediğim anlamına gelmez. Bakın şimdi işbirliği yapmak için cuma günü sayın Genel Başkan, Saadet Genel Başkanı’nı ziyaret edecek. Saadet Partisi’nin anlayışına saygı duyuyoruz. Ama ben o anlayışı cumhurbaşkanlığına taşıma niyetinde değilim. BU ayrı bir iş. Bunu Saadet Partisi’nin Genel Başkanı da bilir ama ben onun duyarlılıklarına saygı duyarım. Onun inancına saygı duyarım. Onun kendisini ifade etme imkanını olabildiğince sahiplenirim. Cumhrubaşkanlığı kurumunun onun anlayışıyla etkilenmesini doğru karşılarım. O da çünkü o sürecin bir parçasıdır benim gözümde, o ayrı bir iş.
GÜL’ÜN SÖZLERİ KENDİ TAKDİRİ
Ama Abdullah Bey ile hiç böyle bir ilişkimiz yok. O bakımdan doğrudur ama sayın Gül’ün ‘Ciddiye almadım’ sözleri kendi takdiridir. Onu ciddiye alanlar belli, onun ciddiye aldıkları belli. O dünyaya ilişkin bir şey söylemem. Ben parti içi hesapla meşgul değilim.
GÜL BENİM ADAYIM DEĞİL
Ben Türkiye hesabı ile meşgulüm. Abdullah Gül benim cumhurbaşkanı adayım değildir, onun cumhurbaşkanı olmasına karşı çıktım ve bununla iftihar ediyorum. Bundan sonra için de hiçbir şekilde benim öneriyor olmam söz konusu değil. Ben hem bir yandan onu önermek hem bir yandan onun adaylığını etkisizleştirmekle suçlanıyorum falan.
Bütün bunları bir kenara bırakalım ama bir noktayı söylemeliyim; Abdullah Bey birkaç gün önce babasını kaybetti. Önce kendisine acı kaybı dolayısıyla başsağlığı dileklerimi ve taziye duygularımı ifade etmek istiyorum, Allah rahmet eylesin.”