SON DAKİKA

Jokerhaber

Başbakan’dan Kılıçdaroğlu’na: Milletin kabul ettiğini sen kabul etmezsen ne yazar?

Başbakan Binali Yıldırım, referandum sonuçlarını tanımayacağını açıklayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na, “Türkiye meşru demokratik süreçler içerisinde bu muazzam değişikliği gerçekleştirdi. Milletin kabul ettiğini sen kabul etmezsen ne yazar? Milletin tercihi ortada.” diye cevap verdi.

Başbakan’dan Kılıçdaroğlu’na: Milletin kabul ettiğini sen kabul etmezsen ne yazar?
Bu haber 19 Nisan 2017 - 14:08 'de eklendi ve 208 views kez görüntülendi.

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti İl başkanları toplantısında referandum sonrası yaşanan tartışmalara cevap verdi.

Başbakan Yıldırım şöyle konuştu:

“Milletin kararı net sonuç evet. Bunda hiçbir tereddüt yok. Yabancı basın kuruluşları izledi, AGİT temsilcileri geldi. Millet tercihini yaptı kararını verdi. Şimdi herkese düşen bu karara saygı göstermek ve boyun eğmektir. Her seçimden sonra milletimize söz verdiğimiz üzere başarı bizim aklımızı başımızdan almaz, millete gönül bağımızı koparmaz, bizi şımartmaz. Medeni davranışın en önemli ölçüsü sevinci ve üzüntüyü hukukun içerisinde paylaşmak. Biz 80 milyon vatandaşız, birbirimizin hukukuna sonuna kadar saygılıyız. Bizim sevincimiz bir başkasının üzüntüsü olamaz, olmamalı. Bu halkoylamasının neticesini bütün vatandaşlarımızın yararına, geleceği için önemli, olumlu bir sonuç olarak görüyoruz. Sonucu bütün ülkemiz adına vakarla karşılamak mecburiyetindeyiz.

MİLLETİN SÖZÜNÜN ÜSTÜNE SÖZ SÖYLEMEKTİR BEYHUDEDİR

Katılım oranı yüzde 85.3 olarak gerçekleşti. 1 Kasım seçimlerinden bu yüksek bir katılım oldu. Bu rekor katılım oranı için bir kez daha milletime teşekkür ediyorum. Milletim geleceğine, sandığa, demokrasiye sahip çıkmıştır. Bu aynı zamanda ülkemizin demokratikleşme seviyesi ve kalitesini ortaya koymaktadır. Halk oylaması demek doğrudan halkın iradesine müracaat etmek demektir. Bu halk oylamasında evet diyenler de hayır diyenler de başımızın tacıdır. Milletin sözünün üzerine söz söylemek beyhudedir, boştur, ayıptır. Evet oyları hayır oylarında 1 milyon 379 bin 934 daha fazla çıkmıştır. vatandaşlarımızın istisnasız her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bizi arayan devlet ve hükumet başkanlarına milletimin adına teşekkür ediyorum.

VATANDAŞIN NE SÖYLEDİĞİNİ ÇOK İYİ DEĞERLENDİRECEĞİZ

Yurt dışındaki vatandaşlarımıza da sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan gelen evet oylarındaki anlamlı artış, terör örgütünün çağrılarına prim verilmediğini açıkça ortaya koymuştur. Vatandaşlarımız birliği, beraberliği, kardeşliği, birlikte Türkiye olmayı tercih etmişlerdir. Bunun için bu sağduyulu yaklaşımdan dolayı ayrıca teşekkür ediyorum. İnsanlarımızın barış, huzur, refah ve demokrasiden yana tercih kullanmaları, milli bütünlük ve birliğe omuz vermeleri son derece değerli. Millet bu oylamayla sadece anayasa değişikliğini oylamamış aynı zamanda bize ve bütün partilere ince mesajlar vermiştir. Vatandaşın bize 16 Nisan’da ne söylediğini çok iyi değerlendireceğiz.

YSK İTİRAZLARI DEĞERLENDİRİP KARAR VERECEKTİR

Bu seçime gölge düşürmemelidir. Ana muhalefet partisi, HDP, Vatan Partisi gibi bazı partiler ve vatandaşlar YSK’ya itirazda bulunmuştur. YSK’da bunları değerlendirip, açıklayacağını ilan etmiştir. Gayet tabii hukuk devletinde demokraside itiraz etmek haklarıdır. Bunu anlayışla karşılıyoruz. En aykırı yerden bile gelse kimsenin sesine kulağımıza kapayamayız. Her seçimden sonra çıkan tablodan duyulan memnuniyetsizlikler, şikayetler, sızlanmalar hep olmuştur. Eleştirinin, itirazın sınırı da hukuktur, adalettir. Hukuk düzeni her türlü ihtimali öngördüğü içindir ki, itirazların gideceği adresi belirlemiştir, bu adres YSK’dır. İtirazlar değerlendirilecek ve bir karar verilecektir.

SEÇİMLERE GÖLGE ÇABASI BOŞTUR, ANLAMSIZDIR

Ancak vatandaşı sokağa çağırmak, seçimleri tanımamak, seçimlere gölge çabası boştur, anlamsızdır. Bu vatandaşlarımıza yapılmış çok büyük ayıptır ve haksızlıktır. Ana muhalefet partisine düşen yaptıkları itirazın sonucunu beklemektir. Bunun aksine yapılacak her hareket hukukun dışına çıkmak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir. Kimsenin hukuksuz bir tavır sergilemesi hoş karşılanmaz. Siyasi tartışmaların zemini meşru siyaset zeminidir. Herkese davetimiz bu meşru zemini korumak olmalıdır. Her vatandaşımdan istediğim bu süreçte azami hassasiyet göstermesidir. Tahriklere kapılmadan uzak durmalıdır. Siyaset yapıyorum diye kimse kimsenin duygularıyla, hissiyatlarıyla oynamaya kalkmasın. Sayın Kılıçdaroğlu 50 milyon yakın insanımızın sandığa giderek oy kullanmasına gölge düşürmesi üzücüdür.

SEN SONUÇLARI TANIMAZSAN MİLLET DE SENİ TANIMAZ

Kemal Bey ‘hayır, hayır’ demeye devam ediyor. Neymiş sonuçları tanımayacakmış! Bu ne demek? Sen bu sonuçları tanımazsan bu sonuçları ortaya koyan millet de seni tanımaz! Tamam kabul ediyoruz iyi çalıştın, çok koşturdun ama milletin takdiri ortada. Oraya takılıp kalırsan yol alamazsın. Türkiye meşru demokratik süreçler içerisinde bu muazzam değişikliği gerçekleştirdi. Milletin kabul ettiğini sen kabul etmezsen ne yazar? Milletin tercihi ortada. CHP milletin tercihini tanımak zorundadır. Söz de karar da milletindir dedik. Bu değişiklik referandum sürecinde bütün araçlar kullanılarak medyada, kamuoyunda muhalefet ve iktidar partisi her türlü çalışmayı yaptı.

MEŞRUİYETİN ÖLÇÜSÜ, 50+1’DİR

Milletimiz her tarafı dinledi. Bu değişiklikte hayır kampanyası yapanlar hiçbir sınır tanımadı. Her şeyi söylediler. Gerçekle yakından, uzaktan alakası olmayan bu değişiklikte yer almayan her şeyi söylediler. Ama bir türlü değişiklik ne getirecek ona yönelik tek bir kelime söylemediler. Biz ne dedik ilk günden, bu işin ölçüsü 50+1’dir. Bu işin kuralı, ölçüsü, meşruiyeti budur. Hep böyle olmuştur. Siyasi yasakların sona erdirilmesi 1987 referandumuna bakın. Siyasi yasakları savunan ANAP ile yasaklar kalkmalıdır diye kampanya yapanların arasında sadece 75 bin oy vardır. O zaman meşruiyet tartışması olmamıştır.

ANA MUHALEFET SONUÇLARI HAZMETMEK ZORUNDA

İngiltere kurucusu olduğu birlikten çıkıyor. Bu önemli kararda evet ile hayır arasındaki fark Türkiye’deki 16 Nisan’daki oy oranından daha az. Orada meşruiyet tartışması olmuyor. ABD’de oy sayısı kaybeden tarafından daha fazla. Ama delege sayısı daha fazla olduğu için Trump kazanıyor. Ama bu orada mesele olmuyor. Ana muhalefet bu halk oylamasının sonucunu hazmetmek zorunda. Demokrasiyi içselleştirmişse hazmetmek zorunda. Çareyi sokakta aramak ana muhalefet partisine yakışmaz. Millet gereken cevabını verir. Türkiye bir hukuk devletidir, yasaları çiğneyecek hiçbir sokak durumuna müsaade etmez. Ben milletime çağrı yapıyorum; tahriklere kapılmayın.

2019’DA BİR YEREL BİR DE BİRLEŞTİRİLMİŞ SEÇİMLER OLACAK

Bundan sonra bize düşen şey önümüze bakmak. Yatırımları hızlandırmak, ekonomiyi daha da güçlendirmek, reformları hayata bir bir geçirmek. Ve 2019 3 Kasım’ına hazırlamak. 2019’da iki seçim olacak. Biri Mart’ta yerel, belediye seçimler olacak. Bir de birleştirilmiş Meclis ve Cumhurbaşkanı seçimleri 9 Kasım’da olacak. Bunun dışında herhangi bir seçim yok. Vatandaşlarımızın kafasını bulandırmaya gerek yok. Milletimiz 15 Temmuz darbe girişimiyle büyük bir travma yaşadı. Ülkeyi 2023, 2071 hedeflerine hazırlamak için düne göre daha fazla hazırlanmak mecburiyetindeyiz.

VATANDAŞIN İRADESİNİ GÖLGELEMEK KİMSENİN HAKKI DEĞİL

Sonuçları beğenmeyebilirsiniz ama vatandaşın iradesini gölgelemek kimsenin hakkı değildir. Bütün bunlar ortadayken yapılmaya çalışılanın iyi tahlil etmemiz gerekir. 2002’den beri ana muhalefet meşru demokratik süreçler içerisinde AK Parti’yle rekabet edecek bir çizgiye gelemedi. Sandıkta AK Parti’yi zorlayacak bir netice elde edemedi. Siyasetin meşru sınırlarını hep zorladı. Gönüller kazanmadı, halkı siyasetine ikna etmeden siyaset yapmak sonuç vermiyor. Milletle barışma yolunu seçeceğine bize saldırma yolunu tercih ediyor.

SONUÇLAR AÇIKLANINCA CHP FABRİKA AYARLARINA DÖNDÜ

Sonuçlar açıklanınca birdenbire referandum sürecindeki ana muhalefet partisi başkanı gitti, CHP eski fabrika ayarlarına döndü. Bunu milletimiz takip ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu yenilgisini gürültüyle, tahrikle bastırmak istiyor. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Belli ki durumunda sıkıntı var. Bizim işimiz onların iç meseleleriyle uğraşmak değil. Hep önümüze engel çıkardılar. 2007’de e-muhtırayı desteklediler. 2008’de AK Parti’ye kapatma davası açıldığında antidemokratik bu girişime ne yazık ki destek verdiler. Bu yanlıştır deme erdemini ve cesaretini gösteremediler.

ANA MUHALEFETE TAVSİYEMİZ: MİLLETE İTAAT EDİN RAHAT EDİN

FETÖ saldırırken onların tezlerine destek verdiler. Bugün hala 15 Temmuz’a tiyatro demektedir. Ana muhalefet partisi meşru siyaset çizgisi taşımayan bir siyaseti tercih etti. Bunun bedelini her seferinde sandıkta ödemesine rağmen bu anlayışını terketmedi. Milletle, vatandaşla barışık olsa, kendileriyle de kavgalı olmaktan kurtulacaklar. Hayırdan hayırsız bir sonuç çıkarmak isteyen ana muhalefete son tavsiyemiz; millete itaat edin rahat edin.

HAYIR DİYENLERİ DAHA İYİ ANLAMAK İÇİN GAYRET EDECEĞİZ

Bugünden itibaren hayır diyen kardeşlerimizi daha iyi anlamak için gayret edeceğiz. Onların da gönlünü kazanmanın yolunu bulacağız. Hanım kardeşlerimizle birlikte yeni ufuklara yürüyeceğiz. Gençlik kollarımız aynı dinamik ruhla çalışmalarını sürdürecektir. Türkiye’nin geleceği bu kadrolarla şekillenecek. Bu yol millete hizmet yoludur. AK Parti siyasetinde çığ açmış reformcu bir partidir. Türkiye’de bütün vatandaşlarımızın özgürlüklerini kısıtlayan ne kadar yanlış politika varsa hepsinin önünü açtık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi daha ileri bir demokrasi için başlangıçtır. Biz millete rağmen iş yapmak arzumuz olmadı. AK Parti varoldukça bu ülkede demokrasinin, hukuk devletinin, özgürlüklerin teminatı olmaya devam edecek.

ARTIK DEMOKRASİDEN DÖNÜŞ YOK

Farklılıklara saygı duyduk. AK Parti bugün de yarın da milletinin yanında olacaktır. Halk oylamasından önce bütün samimiyetimizle, evet çıkması halinde bu halk oylamasının kaybedeni olmayacaktır. Kazanan vatandaşımızdır, kazanan millettir, kazanan Türkiye’dir. Kazanan demokrasidir, kazanan hukuk devletidir. Artık demokrasiden dönüş yok. Bunu da herkes böyle bilsin. Pazartesi günü Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplantımızı gerçekleştirdik. OHAL’in 3 ay uzatılması yönünde MGK’nın tavsiyesi doğrultusunda Bakanlar Kurulu olarak karar aldık. Meclis de karara bağlandı. OHAL millete ilan edilmiş değil OHAL bizim 15 Temmuz’dan sonra kendimize ilan ettiğimiz bir durumdur.

ANAYASANIN ÜÇ MADDESİ HEMEN YÜRÜRLÜĞE GİRECEK

Bu anayasa değişikliğinin üç tane maddesi hemen yürürlüğe giriyor. Bir tanesi HSK’nın bu değişiklik doğrultusunda yeniden oluşturulmasıdır. 4 tanesi Cumhurbaşkanımız tarafından belirlenecek. 2 tanesi Adalet Bakanı ve Müsteşar doğal olarak belirlenecek. Geri kalanı Meclis belirleyecektir. Milli iradeyi temsil eden Meclis ilk defa HSK’ya üye seçecek. Bu da demokraside yeni bir adımdır. Ayrıca yargıda birlik sağlanacaktır. Askeri mahkemeler fiilen sona erdirilmiş yargı birleştirilmişti.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA