12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Kıbrıs müzakerelerinde Türk tarafı, siyasi çözümün 2016 sonunda tamamlanmasında ısrar ediyor. Birleşmeye sıcak bakan Nikos Anastasiadis’in gelecek yıl yapılacak seçimde koltuğunu koruyacabileceği de garanti değil
Kıbrıs sorununun çözümü için yürütülen görüşmelerde takvim krizi yaşanıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun liderliğinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ve KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı arasında yapılan müzakerelerin ardından yaşanan takvim belirsizliği Türk tarafını rahatsız etti.
ÖNCE SİYASİ ÇÖZÜM SONRA ANAYASA
HABERTÜRK’ün diplomatik kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Türk tarafı, “Çözüm için hedef 2016 yılı sonu olmalı” mesajını verdi. 2017 yılında her geçen günün çözüm için aleyhte olduğunu belirten kaynaklar, iki toplumlu, iki kurucu devletin siyasi eşitliğine dayalı, federal bir çözümün 2016 yılının sonuna yetişmesi ihtimalinin “yarı yarıya” olduğunu kaydetti. 2016 sonunun siyasi çözüm için son tarih olması gerektiğine dikkati çeken kaynaklar, kurucu devlet anayasalarının ve federal yasaların yazılımı gibi konuların 2017 yılına sarkabileceğini vurguladı. Önümüzdeki 3 ayın çok kritik olduğu, müzakerelerin daha da yoğunlaşacağı belirtilerek, Türkiye ve KKTC’nin bunun için kararlı olduğunu tüm uluslararası camiaya göstereceği bilgisine ulaşıldı.
ÜÇ KRİTİK NEDEN
Diplomatik kaynaklar, çözüm için bu yıl sonuna yönelik ısrarın nedenlerini sıraladı:
YENİ GENEL SEKRETER ZAMAN KAYBETTİRİR: BM Genel Sekreteri bu yıl sonunda değişecek. Böylece yeni seçilecek genel sekreterin dosyayı öğrenmesi uzun bir zaman alacak. Kıbrıs sorunu Suriye sorunu gibi öncelikli olmayacağı için minimum 6 ay masaya gelmeyecek. Bu da taraflar arasında karşılıklı kopuşa ve çözümden uzaklaşmaya yol açacak.
RUM KESİMİNDEKİ SEÇİMLER: Rum kesiminde 2017 yılı itibarıyla yoğun bir iç siyasi gündem başlayacak. Geçen mayıs ayında parlamento seçimlerinin ardından, Şubat 2018’de de cumhurbaşkanlığı seçimleri olacak. Türk tarafı, seçimler nedeniyle müzakere sürecinin rölantiye alınacağı ve seçim gezileri, kampanyaları nedeniyle müzakere sürecine ilginin azalacağını düşünüyor.
ABD SEÇİMLERİ: ABD’de gelecek başkanlık seçimleri sonrasında Washington yönetiminin konuya bakışı ve sorunun çözümüne yönelik liderlik göstermesi ile ilgili sorunlar yaşanabilir. ABD’nin iç meselelerine dönmesi, Kıbrıs sorunu açısından olumlu değil.
MÜZAKERELERDE SON DURUM
Müzakereler 6 başlık üzerinden yürüyor. Ekonomi, mülkiyet, Avrupa Birliği ile ilişkiler, yönetim ve güç paylaşımı başlıklarında ciddi ilerleme kaydedildi. Ancak hâlâ teknik ve siyasi anlaşmazlıkların bulunduğu maddeler var.
-Güvenlik ve garantiler ile toprak başlıkları, beş üyeli konferansta konuşulacak.
-Yeni federal devlette her iki tarafın da bugüne kadar yaptığı gelmiş geçmiş tüm anlaşmalar, çözüm anlaşması ve yeni anayasaya aykırı olmadıkça, geçerliliklerini koruyacak ve diğer kesimi de etkileyecek.
-Kurucu devletler, federal hükümetin anayasada belirlenen yetkilerinin dışındaki tüm alanlarda da yetkili olacak. Kurucu devletlerin belli alanlarda (eğitim, kültür, spor, ticaret, finansman, turizm) uluslararası anlaşma yapmasına yetkileri de olacak.
-Federal yargıda tam bir eşitlik olacak. Eşit sayıda yargıçların yanı sıra Yüksek Federal Mahkeme Başkanlığı’nda da eşit dönüşüm sağlanacak.
-Çapraz oy uygulaması sadece başkanlık seçimi için öngörülmekte. Çapraz oy prensibinin söz konusu olabilmesi için dönüşümlü başkanlığın uygulanması şartı var.
-Güvenlik başlığında Türk tarafı Türkiye’nin garantörlüğünün devamını talep ediyor. Rumlar ise bunu reddederek, uluslararası güçlerin korumasını istiyor.
-Toprak konusunda Türk tarafı Annan Planı sınırlarından daha az iade olması gerektiğini savunuyor. Rumlar ise daha fazla toprak istiyor.
HABERTÜRK